1. Haberler
  2. Gündem
  3. Suç Örgütü ve Terör Örgütü Arasındaki Farklar

Suç Örgütü ve Terör Örgütü Arasındaki Farklar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir Barosuna kayıtlı Av. Sancaktar Devlet Özkul, son günlerde suç örgütü yapılanması ile terör örgütü arasındaki önemli farklılıkları açıklığa kavuşturdu. Av. Özkul, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) 220 ve 314 maddelerini ele alarak, bu iki kavramın birbirinden nasıl ayrıldığını detaylandırdı.

Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu (TCK 220)

TCK’nın 220. maddesine göre, belli bir çıkar elde etme amacı güden en az üç kişinin, suç işlemeye elverişli araç ve gereçlerle donanmış olarak, aralarında hiyerarşik bir ilişki ve iş bölümü (emir komuta zinciri) oluşturduğu yapılar suç örgütü olarak tanımlanmaktadır. Bu hiyerarşik yapıda, üst pozisyondaki kişi örgütün faaliyetlerini koordine eden yönetici konumundadır. Diğer yandan, örgütün amaçlarını benimseyen ve verilen görevleri yerine getirmeye hazır olan bireyler ise örgüt üyesi statüsündedir. Bu konudaki Yargıtay kararları da bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Av. Özkul, ayrıca örgüt adına suç işleme suçu ve örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarına da değindi. Bu noktada, suç örgütlerinin organize bir şekilde hareket ettiklerini ve belirli bir disiplin içinde işleyişlerini sürdürdüklerini vurguladı.

TCK 314 Maddesi

Av. Özkul, TCK 314’ü incelediğinde, bu maddenin 220. maddeden farklı olarak siyasi bir amaç güdülerek gerçekleştirilen eylemleri kapsadığını belirtti. “TCK 314’te, üç veya daha fazla kişinin suç işlemeye elverişli araç ve gereçlerle donanmış olarak, aralarında hiyerarşik bir ilişki ve iş bölümü içinde hareket etmesi, gerektiğinde cebir ve şiddet kullanarak, yani silahlı örgüt şeklinde faaliyet göstermesi durumunda terör örgütü olarak nitelendirilir” dedi.

Özkul, Terörle Mücadele Kanunu’nun önemine dikkat çekerek, terör örgütlerinin suç örgütlerinden nasıl ayrıldığını da açıkladı. Terör örgütünün, cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, sindirme ya da tehdit yöntemleriyle hareket ettiğini ifade etti. Ayrıca, terör örgütünün silahlı bir yapı olduğunu, ancak tüm üyelerinin silah taşımasının gerekmeyeceğini de sözlerine ekledi. “Yani, nitelik ve nicelik açısından, amaç suçu işlemeye yetecek kadar elemanın silah bulundurması, terör örgütü olarak tanımlanması için yeterlidir” şeklinde konuştu.

Sempati ve Propaganda

Av. Özkul, sempatizanlığın suç olmadığını, bunun düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak, propagandanın bir suç unsuru olduğunu, suç örgütlerini açıkça ve alenen öven davranışların propaganda kapsamına girdiğini ve bunun da yasadışı bir eylem olduğunu belirtti.

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yapmak İzne Tabi mi?

“Türkiye’de toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak suç kapsamında mı?” sorusuna Av. Özkul şu yanıtı verdi: “Anayasa’nın 34. maddesi, ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’ başlığını taşımaktadır. Bu maddeye göre, ‘Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.’ Dolayısıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak için yetkili makamlardan izin almak gerekmez. Ancak, yapılacak gösteri veya toplantı hakkında ilgili kurumlara bildirimde bulunmak gerekmektedir. Bu şekilde, kolluk kuvvetleri, gösteri veya toplantının yapılacağı bölgenin güvenliğini sağlamak ve kamusal faaliyetlerin aksamadan sürdürülmesi konularında gerekli önlemleri alır. Aynı zamanda, toplantıyı düzenleyen kişi ve vatandaşların güvenliği konusunda da kolluk kuvvetleri tarafından tedbirler alınmaktadır” dedi.

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Suç Örgütü ve Terör Örgütü Arasındaki Farklar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir