TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan Sert Yanıt
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un TÜRSAB’a yönelik eleştirilerine sert bir şekilde yanıt verdi. Bağlıkaya’nın açıklamaları, Bakan Ersoy’un tepkisini nasıl karşılayacağı konusunda merak uyandırdı.
Türkiye’nin köklü turizm örgütlerinden biri olan TÜRSAB’ın Başkanı Firuz Bağlıkaya, Bakan Ersoy’un şahsı ve TÜRSAB hakkında yaptığı eleştirileri ciddiye alarak yanıt verdi. Bağlıkaya’nın açıklamalarında öne çıkan ifadeler şunlardı:
Sayın Bakan Nuri Ersoy’un Alması Gereken Çok Yol Var!
Sayın Kültür ve Turizm Bakanı’nın, kurumumuz ve şahsıma yönelik ifadelerine kendi üslubuyla cevap vermek zorunda kaldığım için son derece üzgünüm. Sektörel bir tartışmanın, sektörün hak etmediği bir seviyeye gelmiş olması, asla arzu edilecek bir durum değildir. Sektörel konuların tartışılabilmesi için bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Ancak görüyoruz ki, Sayın Bakan’ın bu konuda alması gereken çok yol var.
Sayın Bakan Ersoy TÜRSAB’a “STK” demiş! Bakan Farkı Ayırt Edemiyor
Sayın Bakan, yıllardır bakanlık yapmasına rağmen, sivil toplum kuruluşları (STK) ile kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü arasındaki farkı ayırt edememektedir. Turizm sektöründe on beş bin üyeye sahip olan TÜRSAB, dünya çapında tanınan ve örnek gösterilen en büyük turizm örgütüdür. Kamu kurumu niteliğindeki meslek birliğimizi önemsizleştirmeye ve sıradanlaştırmaya çalışmak, eğer kasıtlı yapılmıyorsa, bilgisizliğin bir göstergesidir.
Yaptığı açıklama, Sayın Bakan’ın “kamu düzeni” kavramı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını da ortaya koymaktadır. Eğer TÜRSAB, kamu kurumu niteliğinde bir meslek birliği değil de STK olsaydı, yıllardır kurumun içinde mesai harcayan Bakanlık müfettişleri bu kurumu denetleyemezdi.
Sayın Bakan, “Mecbur olmasa kimse TÜRSAB’a üye olmaz” demiş!
Ticaret odalarına, barolara ve benzeri meslek örgütlerine üyelik, kanun gereğidir. Tıpkı turizm tesislerinin Bakanlığımıza bağlı olması gibi. Kendisine sormak lazım; eğer belge alma zorunluluğu olmasaydı, bir tek turizm tesisi Bakanlıktan belge alır mıydı? Sayın Bakan’a, dükkânı gibi çalıştırdığı TGA’ya ödeme yapmayı neden gönüllülük esasına bağlamadığını da ayrıca sormak gerekiyor!
Sayın Bakan “TÜRSAB kokuşmuş” demiş!
Bunca zorlama denetimlere rağmen bizde bulamadığınız o “kötü kokular” esasen sizin Bakanlık döneminizde şirketlerinize verdiğiniz tahsislerden ve sağladığınız avantajlardan kaynaklanıyor olabilir mi? Bu ölçüsüz ve nezaket kurallarına aykırı çıkışlarınızın neyin hazırlığı olduğunu, neyin işaret fişeği olduğunu merak ediyoruz. Anlaşılan o ki, Sayın Bakan şahsi saplantısı olan TÜRSAB’ı bölme ve yok etme projesinden vazgeçmemiş ve yeni bir atağa hazırlanıyor.
Sayın Bakan, ısrarla şahsi husumetini devlet meselesi gibi sunmaya çalışıyor
Şahsi husumetinden dolayı kurumumuz ile Bakanlığımızı karşı karşıya getirme konusundaki ısrarı sürüyor. Bizler defalarca ziyaret etmemize rağmen, kendisi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde TÜRSAB’ı bir kez bile ziyaret etmemiş tek Turizm Bakanı’dır. Sektörün başta vizyon olmak üzere çözüm bekleyen onlarca sorunu varken, devlette ve sektörde tek bir kişi yoktur ki Sayın Bakan’ın TÜRSAB’a ve Başkanına olan husumetini bilmesin!
Bakan olduğu günden bu yana, şahsi menfaati için kanunla kurulmuş meslek örgütüne düşmanlık yapmaktadır!
Tarihe böyle geçiyor!
- Kamu gücünü kullanarak turizm sektörünü,
- Reklam gücünü kullanarak medya sektörünü,
- Olağan artışı yansıtırken bile abartılan, rakiplerle mukayese edilmeyen istatistiklerle hükümeti,
- Şahsi ikbali için yanıltmaktan vazgeçmiyor.
Meselenin aslı şudur:
Sayın Bakan, TÜRSAB’ın iç turizmde kendi şirket ve markalarıyla oluşturduğu tekele karşı, 15 bin seyahat acentasının hakları için verdiği mücadeleden ve seyahat acentalarının varlığından rahatsızdır. Bunca saldırıya rağmen birliğimizi bozamamanın öfkesi içinde, şahsi ticari işlerimize dahi dört koldan hukuksuzca saldırılara kadar varan girişimler sonuç vermeyince, işi 52 yıllık meslek birliğine “kokuşmuş” demeye kadar getirdi.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyorum: TÜRSAB, sektör üzerinde oluşturduğunuz bu tahakküme boyun eğmeyecek, haksız rekabetiniz ve tekelinizle mücadele etmeye devam edecektir. Sayın Bakan şunu bilmeli ki; biz turizmi memleket meselesi olarak görüyor ve eleştirilerimizi bu doğrultuda yöneltiyoruz. Yanlışlara bu nedenle karşı çıkıyoruz.
Sayın Bakan, STK niteliğindeki otel derneklerini seviyor ve turizmin asıl temsilcisi olarak göstermeye çalışıyor. Çünkü onlar, büyük yatırımlarının, tesislerinin tepesinde sallanan giyotin nedeniyle, her olumsuz tespitlerinde tepelerine çöküldüğü için ve kendilerini savunacak meslek örgütüne sahip olmadıkları için hiçbir doğruyu dile getiremiyorlar.
Ortak aklın yerine sadece kendi aklını koyan bir anlayışa karşı bildiklerimizi söylemeye, sektörün sesi olmaya, yanıltılmaya karşı doğruları ortaya koymaya devam edeceğiz. Turizmde herkesin bildiği gerçekleri sağa sola çarparak kapatamazsınız! Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, devlet aklının doğrunun yanında olacağına inanıyoruz.