Aile Hekimi mi? Müteahhit mi?
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, aile hekimliği sistemindeki kiralama uygulamasını sert bir dille eleştirdi. Doğruyol, aile hekimlerinin kamu hizmeti veren devlet görevlileri olmasına rağmen, hizmet verdikleri kamu binalarına kira ödediğini vurguladı.
Aile Hekimlerinin İş Yükü
Doğruyol, aile hekimliği sisteminin 2005 yılında Düzce ilinde pilot uygulama ile başladığını ve 2010 yılında tüm Türkiye’de kademeli olarak hayata geçirildiğini belirtti. “Kamu hizmeti veren aile hekimleri, kamu binalarını kiralayan tek devlet memurlarıdır. Bu durum aile hekimlerinin üzerinde gereksiz bir yük oluşturmakta. Ayrıca, aile hekimlerine verilen talimatlar doğrultusunda, hekimlikle hiçbir ilgisi olmayan işlerin de görev tanımlarına eklenmesi büyük bir sorun teşkil etmektedir. Örneğin, baca temizliği, boya badana, kanalizasyon temizliği ve hidrofor bakım onarımı gibi görevler, aile hekimlerinin iş yükünü artırmaktadır” şeklinde konuştu.
Koruyucu Sağlık Hizmetleri
Doğruyol, aile hekimlerinin birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri sunması gereken bir sistemde, her geçen gün eklenen yeni görevlerin, hem hekimlik sisteminin geleceğini hem de vatandaşların sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti. “Aile hekimliği çalışanları, yıllık izinlerini aldıklarında ücretleri kesilmekte. Bunun yanı sıra, izinli olan bir hekim ya da hemşirenin yerine bakmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, hekimlerin ve hemşirelerin iki kat iş yapmak zorunda kalmasına neden olmaktadır. İzinli arkadaşının yerine bakan hekime, arkadaşının aldığı ücretin yalnızca %50’si ödenirken, hemşireye ise %25’i ödenmektedir. Ancak, bu güne dek hekim ve hemşireye ödenen ücretler hiçbir zaman %50 olmamıştır. Şu anki koşullarda bir hemşirenin aylık ücreti 7-8 bin TL civarındadır. Sağlık Bakanlığı, eksik olan bir hemşirenin yerine 8 bin TL’ye bir hemşire çalıştırmaktadır” dedi.
ASM Hemşirelerinin Maaşları Emsallerine Göre Düşük Kaldı
Doğruyol, Aile Hekimliği Sisteminin Sağlık Bakanlığının hatalı politikaları ve uygulama farklılıkları nedeniyle aile hekimlerini ve aile sağlığı çalışanlarını tükenme noktasına getirdiğini belirtti. “Aile hekimliğinde çalışan hemşirelerin maaşları, emsallerine göre oldukça düşük kalmaktadır. Ücretlerin yetersizliği nedeniyle birçok hemşire, kadrolarının bulunduğu diğer kurumlara geri dönmektedir. Bu durum, pek çok hekimin hemşiresiz çalışmak zorunda kalmasına yol açmakta ve hemşiresi olmayan hekimin iş yükünü, başka bir hemşirenin üstlenmesine neden olmaktadır. 2021 yılında çıkarılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, sistemde çalışan hekim ve hemşireler için adeta bir ceza yönetmeliği niteliğindeydi. Hekimlerin görev tanımında olmayan birçok iş yüklenmiş, artan iş yükü altında hekimler ve sağlık çalışanları ezilmiş, cari giderler için verilen ödenekler ise enflasyon düzenlemesi yapılmadığı için yetersiz kalmıştır. Cumhurbaşkanımız, bir 14 Mart Tıp Bayramında aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacağını belirtmişti; ancak bu vaad henüz yerine getirilmedi” ifadelerini kullandı.
Aile Hekimine Bıçaklı Saldırı
2022 yılında Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bir yazının, aile hekimlerinin iş yükünü artırdığını ifade eden Doğruyol, “Aile Hekimliği uygulamasının temel hedefi, her bireyin koruyucu sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamaktır. Avrupa örneklerinde olduğu gibi kaliteli ve sağlıklı bir düzeye ulaşmak gerekirken, ülkemizde hekimlere yüklenen işlerin yanı sıra kötü çalışma koşulları, mesleğin geleceğini ve dolayısıyla halk sağlığını tehdit etmektedir. Aile hekimliği ile ilgili her yeni yönetmelik, genelge ve mevzuat, sistemin mevcut problemlerini çözmek yerine yeni sorunlar eklemektedir” dedi.