1. Haberler
  2. Sağlık
  3. ALS Hastalığı ve Futbol Oynayan Sporcular Arasındaki İlişki

ALS Hastalığı ve Futbol Oynayan Sporcular Arasındaki İlişki

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ALS ve Futbol Oynayan Sporcular Arasındaki İlişki

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığının futbol oynayan veya topa sıkça vuran sporcularda daha yaygın görüldüğü ifade edilmektedir. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, bu konuda şu bilgileri vermektedir: “ALS ile futbol oynamak arasındaki ilişki net bir şekilde gösterilememiştir. Ancak, uzun yıllar profesyonel düzeyde futbol oynayan ve topa daha fazla kafa vuran sporcularda demans ve ALS gibi nörodejeneratif hastalıkların daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir.”

ALS Nedir?

ALS, sinir hücrelerinin etkilenmesi sonucu ortaya çıkan bir motor nöron hastalığıdır. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Prof. Dr. Ayhan Öztürk, hastaların genellikle kollarda veya bacaklarda güçsüzlük veya incelme gibi belirtilerle başvurduklarını belirtmektedir. Kalem tutmak, düğme iliklemek veya çanta taşımak gibi basit eylemler zorlaşırken, yürürken dengesizlik ve tökezleme gibi sorunlar yaşanabilir.

ALS (Motor Nöron Hastalığı) Tanımı

İstemli hareketleri gerçekleştiren sinir hücreleri, beyin kabuğundan başlayarak omuriliğe kadar uzanır. Omurilikte ön boynuz adı verilen bölgede ikinci sıra sinir hücreleriyle devam eder ve bu sinir hücreleri, omurilikten ilgili kas bölgesine elektriksel uyarı gönderir. Motor nöron hastalıkları, birinci ve ikinci sıra motor sinir hücrelerini etkileyen hastalıkları kapsar. ALS, bu sinirleri etkileyen hastalıklardan biridir. Hastalığın nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, çevresel etkenler, hormonal bozukluklar, vitamin eksiklikleri ve virüsler gibi pek çok faktörün hastalığa katkıda bulunduğu düşünülmektedir; ancak bu konuda yeterli kanıt yoktur.

ALS Kimlerde Görülür?

Bulaşıcı olmayan ALS, dünya genelinde her yaş grubundaki bireylerde görülebilir. Ortalama başlangıç yaşı 55’tir ve özellikle 50-60 yaş arasındaki erkeklerde daha sık rastlanır. Ailesel ALS hastalığı, genetik geçiş göstererek daha genç yaşlarda (20-40 yaş) ortaya çıkabilir. Batı toplumlarında yapılan çalışmalarda, ALS’nin sıklığı her 100.000 kişide 3-5 arasındadır, bu da hastalığın nadir bir nörolojik hastalık olduğunu göstermektedir. ALS hastalarının %10’unda ailesel özellikler gözlemlenmektedir ve genetik çalışmalar, bu hastalarda birçok farklı gen üzerinde bozukluklar olduğunu ortaya koymuştur.

ALS Hastalığının Belirtileri

ALS belirtileri kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle ilk belirtiler bir kolda veya bacakta güçsüzlük ya da incelme ile başlar. Kalem tutma, düğme ilikleme veya çanta taşıma gibi basit eylemler zorlaşır, hasta yürürken dengesizleşir ve tökezleyebilir. Bazı hastalarda hastalık, konuşma veya yutma güçlüğü ile başlayabilmektedir. Kaslarda seyirme, ağrı ve kramplar gibi belirtiler de eşlik edebilir. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülme gibi durumlar da görülebilir. Ayrıca, hastaların %50’sinde bilişsel işlev bozukluğu ve %15’inde frontotemporal demans geliştiği bilinmektedir. Bu nedenle, motor olmayan semptomlar ve davranış değişiklikleri klinik görünümde önemli farklılıklar yaratabilir.

ALS Hastalığının Risk Faktörleri

ALS hastalarının %90’ı rastlantısal, %10’u ise ailesel ALS hastasıdır. Ailesel ALS hastalarının yarısı kalıtsal özellikler taşımaktadır. Bu, hastalığın büyük çoğunluğunun kalıtımsal olmadığını göstermektedir. Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşim içinde olduğu düşünülmektedir. Olası çevresel risk faktörleri arasında sigara içmek önemli bir yer tutar, özellikle menopoz sonrası kadınlarda risk biraz daha yüksektir. Ayrıca, ağır metallere maruz kalma, ALS ile ilişkilendirilen risk faktörleri arasında yer almakta, ancak bu ilişki kesin olarak kanıtlanmamıştır. Uzun yıllar profesyonel düzeyde futbol oynayan ve topa daha fazla kafa vuran sporcularda da demans ve ALS gibi nörodejeneratif hastalıkların daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir.

ALS Hastalığında Erken Teşhis ve Evreleri

ALS’de güçsüzlük, başlangıçta belirli bir bölgede başlar ve zamanla kol, bacak, dil ve yutma kaslarına yayılabilir. Hastalık ilerledikçe kas erimesi ve güçsüzlük günlük yaşam aktivitelerini kısıtlamaya başlar. Hastaların, solunum kaslarının da zayıfladığı kritik bir dönem vardır ve bu dönemde acil tıbbi müdahale gerekebilir. ALS’nin seyri her hastada farklılık gösterebilir; genellikle hayatta kalma süresi 4-6 yıl olarak kabul edilse de, bazı hastalar 10 yıl ve üzerinde de yaşayabilir. İyi bir tıbbi ve sosyal destek ile 20 yıldan fazla yaşayan ALS hastaları da bulunmaktadır.

ALS Evreleri:

  • Başlangıç Evresi: Bu evrede kas güçsüzlüğü veya istemsiz kas seğirmesi gibi hafif semptomlar başlar. Genellikle hastalık teşhis edilmemiştir.
  • İleri Evre: Semptomlar belirgin hale gelir; kas zayıflığı ilerler, hareketler zorlaşır ve günlük aktiviteler etkilenir.
  • Ağır Evre: Semptomlar daha da kötüleşir; hastalar hareket yeteneklerini kaybeder ve solunum yetmezliği gibi ciddi sorunlar yaşarlar.
  • Son Evre: Hastalık en ileri aşamaya ulaşır; hastalar genellikle hareketsiz hale gelir ve solunum cihazlarına ihtiyaç duyabilir.

ALS Hastalığında Tanı Süreci

Tanı genellikle klinik belirtilere dayanarak konulmaktadır. Ancak, hastalık birçok kas ve sinir hastalığı ile karışabildiği için ayırıcı tanı için çeşitli tetkikler yapılması gerekmektedir. Tanıya yardımcı olan en değerli yöntem elektromiyogram (EMG) testidir. Diğer hastalıklardan ayrım yapabilmek için, beyin ve omurilik manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bazı kan ve idrar testleri, bel sıvısı incelemesi ve kas biyopsisi gerekebilir.

ALS Hastalığında Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler

  • Kas hacim kaybı
  • Kas güçsüzlüğü
  • Kaslarda seğirme

ALS Hastalığının Tedavisi Var Mıdır?

Maalesef, ALS’nin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak, yeni ilaç çalışmaları devam etmekte ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, hastaların solunum cihazına bağımlılığını geciktirebilir. Destekleyici tedaviler de oldukça önemlidir ve hastaların ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tedavi yöntemleri arasında:

  • Kas ağrısı, kramp ve sertliği için tedavi
  • Duygusal durum değişiklikleri için psikiyatrik destek
  • Konuşma problemlerinin tedavisi için konuşma terapisi
  • Salya artışı ve yutma problemleri için ilaç veya PEG ile besleme tedavisi
  • Ağrı tedavisi
  • Solunum problemleri için trakeotomi veya solunum cihazına bağlama

ALS Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

ALS Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

ALS, hastalar ve aileleri için zorlayıcı bir hastalıktır ve bu konuda birçok soru akıllara gelmektedir.

ALS Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Hayır, ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu hastalık, kişiden kişiye temas veya enfeksiyon yoluyla yayılmaz. Genellikle rastlantısal olarak ortaya çıkar ve bireyin genetik yatkınlığı ile çevresel faktörler arasındaki etkileşimle ilişkilidir. Bu nedenle, ALS hastası birisiyle temasta bulunmak, hastalığın diğer bireylere bulaşmasına neden olmaz.

ALS Hastalığı Genetik midir?

ALS bazı vakalarda genetik özellikler gösterebilir. ALS vakalarının yaklaşık %5 ila %10’u kalıtsal olarak geçiş gösterir. Kalıtsal vakalar, ailede daha önce ALS ya da ilgili bir motor nöron hastalığı olan bireylerde görülmektedir. Bununla birlikte, çoğu ALS vakası sporadiktir ve ailede geçmişi olmayan, çevresel veya diğer bilinmeyen faktörlerle ilişkilendirilen vakalardır.

ALS Hastalığı Ölümcül müdür?

Evet, ALS ölümcül bir hastalıktır. Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, istemli kas hareketlerinden sorumlu sinir hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. ALS’nin yaşam süresi ortalama 5-10 yıl arasında değişmektedir; ancak bazı hastalar 15 yıl veya daha uzun süre yaşayabilir. Hastaların çoğu, hastalığın ilk 5 yılında önemli bir kötüleşme yaşamaktadır. Ölüm nedeni genellikle solunum yetmezliğidir; bu durum hastaların nefes almakta zorluk çekmesine ve uyku sırasında solunum cihazına ihtiyaç duymasına yol açabilir.

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ALS Hastalığı ve Futbol Oynayan Sporcular Arasındaki İlişki
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir