Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’nin adil olmadığını vurguladı. Kamuoyunda, düzenlemenin değiştirilmeden yayımlandığı ve alınan mahkeme kararlarına uygun olarak düzenlenmediği nedeniyle eleştirilere maruz kaldığı biliniyor. Demircan, bu durumla ilgili olarak şunları ifade etti:
“Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunan maddeleri iptal edilen Ek Ödeme Yönetmeliği; kelime değişiklikleriyle yeniden yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sağlık Bakanlığı’nın ilgili dairelerini ve hukuk hizmetleri genel müdürlüğünü mahkeme kararlarına uymaya ve uygulamaya davet ediyorum. Eğer yirmi maddeden oluşan ek ödeme yönetmeliğinin on bir maddesi Danıştay tarafından iptal ediliyorsa, bu yönetmeliği hazırlayan uzmanların oturup düşünmesi gerekir. Ancak düşünmek ve iptal edilen maddeleri hukuka uygun bir hale dönüştürmek emek ister. Oysa bunun kolayı, kelimelerin yerlerini değiştirmekle kurnazlık yapmaktır; bu da muhataplara daha uygun geliyor herhalde.”
Ek Ödeme Kesintilerinin İptal Edildiğinden Haberiniz Yok mu?
Demircan, Anayasa Mahkemesi’nin “Bir kabahatten iki ceza veremezsin. Hem kınayıp, hem ek ödemesini kesemezsin.” şeklindeki kararını hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı’nın bu yönetmelikle Anayasa Mahkemesi’ne “Senin kararını tanımıyorum, istersem üç ceza veririm.” dediğini belirtti. “Biz hukuk devletinde yaşamıyor muyuz? Memurlar nasıl olur da mahkeme kararlarına aykırı bir yönetmelik hazırlar? Mahkeme kararını uygulamamanın bir karşılığı yok mu? Bağımsız yargı neden var?” diye sordu.
Demircan, kınama cezası alan birçok kamu görevlisine bu yönetmeliğe dayanarak ikinci bir ceza olarak verilen ek ödeme kesintilerinin yerel mahkemeler tarafından iptal edildiğinden haberleri olup olmadığını sorguladı. “İl müdürleriniz sizinle paylaşmıyor mu? Eğer hukuk bilseniz, hukuka aykırı olan ceza yönetmeliğini iptal edeceksiniz. Adil olmasını beklemediğimiz yönetmelik hükümlerinin tarafınızca ısrarla uygulanması, dolaylı olarak kamu zararı oluşturuyor. Kaybettiğiniz her dava için hazine 20 bin lira ödüyor. 871 lira kesiyorsunuz, 20 bin lira ödüyorsunuz. Ekonomide master yapmış olmalısınız.” ifadelerini kullandı.
“Bu yanlıştan geri dönün. Mahkeme kararlarını uygulamak yerine etrafından dolaşıp pencereden, bacadan girmeye çalışmayın. Ne olacak şimdi? Bu yönetmelik yine yargıya gidecek, muhtemelen yine iptal olacak ve siz yine hukukun üstünlüğünü kabul etmeyeceksiniz. Sahi, sizler bu yönetmelik hükümlerine tabi değil misiniz? Yoksa kafa şu şekilde mi çalışıyor? ‘Yanlış da olsa ben yaptım oldu, yine yapıyorum.’ Egomuza yeniliyoruz yani.”
“Çalışanların memnuniyeti önceliğimiz” ifadesinde bulunan Sağlık Bakanı’nın, mahkemelerce iptal edilmiş ancak yine aynı haliyle Resmi Gazete’de yayımlanan bu yönetmelikten haberdar olup olmadığının da merak konusu olduğunu belirten Demircan, hekim ve hekim dışı sağlık profesyonelleri ile genel idari hizmetler, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfları arasındaki ek ödeme farklılıklarına dikkat çekti. “Her dönem çatışmaya neden oluyor. Bir kesim 870 lira alırken, diğer bir kesim 65 bin lira alıyor. Mesele, 65 bin lira alanın neden bu kadar aldığı değil, o kesim zaten günümüz koşullarında ‘eh’ diyebileceğimiz bir miktarda alıyor. Neden biz kıyaslarken birbirimiz üzerinden kıyaslıyoruz?” diye sordu.
Anayasa Mahkemesi Yüzde 2 Baraj Uygulaması Hukuka Aykırı Demişti
Demircan, yetkili sendikayı da eleştirerek, “Kardeşim, sizi eleştirmeyeceksek ne yapacağız? Gerçi siz de haklısınız, bakanlık merkez teşkilatı şubeniz zemin kattan makam katına mektup yazarak taleplerini iletiyor. Temsil, ağır bir yüktür; her babayiğit altından kalkamaz. Kuzum, siz bakanlığa gittiğinizde neler konuşuyorsunuz? Marketlerinizi, otellerinizi, kreşlerinizi, Suriyelilere yaptığınız konutları ve o konutların sokaklarına verdiğiniz isimleri, yaptığınız hayır hasenat işlerini mi anlatıyorsunuz? Siz bakanlığın ilgili birimlerinden mahkeme kararlarını uygulamalarını istemiyor musunuz? Yoksa siz de ‘Anayasa Mahkemesi kapatılsın’ mı istiyorsunuz?” dedi.
“Gerçi konfederasyon başkanınız, Anayasa Mahkemesi ‘daire başkanları sendika kurup, sendikalara üye olabilirler.’ hükmünde bulunduğunda ‘adalet yerini buldu’ derken, aynı Anayasa Mahkemesi ‘% 2 baraj uygulaması hukuka aykırıdır’ dediğinde ‘Anayasa Mahkemesi kapatılsın’ demişti. Yani bir nevi çıkar dünyası diyelim. Yazık.”
Sağlık Sen…
Demircan, Sağlık Sen’in sendikacılık anlayışını sorgulayarak, “Sağlık Sen, siz sendika olmanın gereğini biliyor musunuz? Bilmezsiniz. Siz kayıt verdiğiniz üye sayısına bakarsınız. Eğer bir önceki yıla göre üye sayınızı artırdıysanız, bu sizin başarılı olduğunuz anlamına gelir. Sendikacılık, haksızlık karşısında susmamayı gerektirir. Bu hukuka aykırı yönetmeliği dava etmeyi gerektirir. Kamuoyu oluşturmak için ‘askıda değil, adam gibi’ eylem yapmayı gerektirir. Bu yönetmeliği kabul etmeme iradesini net bir şekilde ortaya koymayı gerektirir.” ifadelerini kullandı.
“Sağlık sosyal hizmet çalışanlarının yanında olmayı gerektirir. Üç kişinin beş kişinin dayatmasına teslim olmamayı gerektirir. Ne şiş yansın ne kebap yansından ziyade ‘yanarsa yansın’ demeyi gerektirir. Ya sağlık sosyal hizmet çalışanlarını doğru dürüst temsil edin ya da çekilin; sağlık sosyal hizmet çalışanlarını doğru dürüst eğilip bükülmeden doğruları dosdoğru haykıracak Demokratik Sağlık Sen’e alan açın.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
