Türkiye’de ekonomik sorunlar, toplumda kaygı ve depresyon sıklığını artırdı. Depresyon hastaları, ilaca bağlı yaşamak istemeyebilir ve bu durumda “Depresyona Ne İyi Gelir?” sorusunu sıkça sorarlar. Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Hatice Çolak, uzun yıllardır beslenme ile depresyon arasındaki ilişkinin araştırıldığını belirtiyor. Mevcut verilere göre, bu etkileşimin çift yönlü olduğu ve depresyonun bireylerin besin alımını etkilediği gibi, beslenmenin de depresyon oluşumunu tetiklediği ifade ediliyor.
Depresyon ve Beslenme Arasındaki Bağlantı
Çolak, depresyonun bireylerin besin alımını etkilerken, beslenmenin de depresyon oluşumunu tetiklediğini belirtiyor. Depresif bireylerde eksik besin ögeleri yetersizliğinin düzeltilmesi sonucunda semptomların azaldığı ve tedavinin başarılı olduğu bazı çalışmalarla tespit edilmiştir. Beslenmede sebze, meyve, et, balık ve tam tahıl ürünlerinden zengin besinlerin tercih edilmesi depresyon riskini ve semptom şiddetini azaltabilir.
- Depresyon tedavisinde B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyumun önemli olduğu vurgulanmaktadır.
- Vücutta serotonin üretimi için yeterli miktarda B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum bulunması gerekmektedir.
- Omega-3 yağ asitleri depresyon riskini azaltabilir, haftada 2-3 kez yağlı balık tüketmek önerilmektedir.
Depresyon hastaları, düzenli öğün yapmaları, az ve sık beslenmeleri, işlenmiş paketli besinler yerine taze ve doğal besinleri tercih etmeleri, bol miktarda sebze, meyve, tam tahıllar ve kurubaklagil tüketmeleri konusunda dikkatli olmalıdır. Ayrıca kaliteli protein kaynaklarına yönelmeli, yeterli sıvı alımını sağlamalı ve alkol ile kafein tüketimini sınırlamalıdırlar.