Devlet Hastanelerinde Sağlık Personeli ve Hastalar Aç Kalıyor
Türkiye’deki devlet hastanelerinin önemli bir kısmında, yemeklerin taşeron şirketler aracılığıyla hijyenden uzak ve lezzetsiz bir şekilde hazırlanması, sağlık personelinin evinden sefer tası ile yemek getirmesine neden oldu. Türkiye genelinde SES Sendikası tarafından gerçekleştirilen yemek anketine, 51 ilde toplamda bin sağlık çalışanı katıldı. SES İzmir 2 Nolu Şube eşbaşkanı Başak Edge Gürkan, anketin 57 ilde ve 150 sağlık kuruluşunda yapıldığını belirtti. Toplamda 1000 sağlık personelinin katılımı ile elde edilen veriler oldukça çarpıcı.
Yemek anketinin sonuçları hakkında açıklamalarda bulunan Gürkan, “Türkiye genelinde sağlık personeli, 24 saatlik nöbet süresince üç öğün yemeğini hastaneden almak zorunda kalıyor. Gündüz mesaisinde ise sadece öğle yemeği yeniyor. Yirmi yıl öncesine kadar yemekhane hizmetleri kamu eliyle sağlanıyordu; o zamanlar devlet hastanelerinde aşçılar vardı. Hastaneler, malzemeyi kendileri alır, yemekhaneyi kendileri işletir ve sağlık personeline sağlıklı, hijyenik yemekler sunarlardı. Ancak artık sağlık iş kolunda yemekhane hizmetleri özelleştirildi. Yemek firmalarının önceliği kar sağlamak olduğundan, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık personelleri için kaliteli, doyurucu, lezzetli ve hijyenik yemek üretmek pek de umurlarında olmuyor,” dedi.
Gürkan, son yıllarda özellikle yemeklerin hijyenik durumu konusunda büyük sıkıntılar yaşandığını belirtti. “Türkiye genelinde her hafta bir kamu hastanesinden, yemeklerin içerisinde kıl, böcek, taş veya yabancı maddelerin çıktığına dair haberler alıyoruz. Hastanelerde sunulan yemekler, genellikle yenilebilir nitelikte olmaktan uzak. 24 saat hizmet veriyoruz ve bu süre zarfında hastaneden beslenmek zorundayız. Doyurucu olmayan yemekler yüzünden çoğu arkadaşımız dışarıdan yemek sipariş ediyor. Bu, bir nöbet ücretinden daha fazla bir maliyete neden oluyor. Çok sayıda sağlık personeli, evden sefer tası getirerek hastanede yemeğini tüketiyor,” şeklinde konuştu.
Yemeklerin sadece hastane personeli tarafından değil, aynı zamanda hastalar tarafından da tüketildiğine dikkat çeken Gürkan, şu önemli noktayı vurguladı:
Yemeklerin Porsiyonları Çok Küçük!
- Yemeklerin tadı ve lezzetiyle ilgili yapılan ankette katılımcıların %43’ü nadiren, %29’u ise bazen iyi bulduğunu ifade etti.
- Katılımcıların %35’i menüdeki yemeklerin renk, kıvam ve tat açısından bazen yeterli olduğunu, %26’sı ise hiçbir zaman yeterli bulmadığını belirtti.
- Yemeklerin sıcaklığıyla ilgili soruya, katılımcıların %28’i bazen, %25’i nadiren yanıt verdi.
- Yemeklerin görüntüsünün güzel ve iştah açıcı olduğunu düşünenlerin oranı ise yalnızca %1 oldu.
- Yemeklerin pişmesi konusunda şikayet edenlerin oranı %56’ya ulaştı.
- Katılımcılar, yemekteki porsiyon büyüklüğünün istenilen ölçüde olmadığını ve menünün besleyici değerinin çok altlarda kaldığını ifade etti.
- Yemeklerin içinden zaman zaman böcek ve başka cisimlerin çıkmasından da şikayetçi oldular.
Yemekhanelerin durumu hakkında yapılan ankette, katılımcıların %14’ü sadece her zaman kağıt havlu ve sabunun bulunduğunu belirtti.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Kaynak: Son Mühür