Kulakta Sıvı Birikimi ve Tedavi Yöntemleri
Birçok insanın karşılaştığı kulakta sıvı birikimi, uzmanlar tarafından ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendiriliyor. Bu durum, genellikle ara ara ağrı, tıkanıklık hissi ve işitme kaybı ile kendini göstermektedir. İşitme kayıpları, zamanla konuşma bozukluklarına, dikkat eksikliğine ve öğrenme güçlüğüne yol açarak çocuklarda okul başarısının düşmesine neden olabiliyor. Ancak bu sorunların çözümünde etkin bir tedavi yöntemi olarak kulak tüpü kullanılmaktadır. Kulak tüpü, yalnızca 10 dakika gibi kısa bir süre içinde yerleştirilebilir ve yeni bir işleme gerek kalmadan dış kulaktan kendiliğinden atılabilir.
Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Yayla Özker, kulak tüpünün önemi hakkında şunları belirtiyor: “Kulak tüpü ile ileri dönemde oluşabilecek kulak zarında çökme, orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme ya da erime, işitme kayıpları gibi sorunlar önlenebilmektedir.”
Östaki Borusunun Rolü ve Sıvı Birikimi
Kulak, dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç ayrı bölümden oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Kulakta sıvı birikimi genellikle orta kulakta meydana gelir. Peki, bu sorun nasıl ortaya çıkmaktadır? Bunun temel nedeni, östaki borusunun yetersiz çalışmasıdır. Östaki borusu, dış kulak ile orta kulağı ayıran kulak zarının arkasında yer alır ve yutkunma ile esneme sırasında açılıp kapanarak orta kulağa hava girişini sağlar. Ancak östaki borusunun düzgün çalışmadığı durumlarda, orta kulakta negatif basınç oluşur ve bu da sıvının dokulardan orta kulağa geçişine sebep olur. Zamanla bu sıvı, orta kulakta birikmeye başlar ve çeşitli belirtilerle kendini gösterir: kronik kulak ağrısı, işitme kaybı, kulak tıkanıklığı ve kulak çınlaması gibi.
Kulak Tüpü Uygulaması ve İşlevi
Dr. Özker, üç aydan uzun süren ve ilaç tedavilerine yanıt vermeyen sıvı birikimi için kulak tüpü uygulamasına başvurulmasının gerekli olduğunu ifade ediyor. Kulak tüpünün işlevi, negatif basıncı ortadan kaldırarak orta kulaktaki sıvının boşalmasını sağlamaktır. Özker, “Bir poşetin havasını aldığınızı düşünün. Negatif basınç uygulanan bu poşet sönüyor. Ama küçük bir delik açtığınızda, negatif basınç ortadan kalkar ve poşet normale döner. İşte kulak tüpü uygulamasının mantığı da budur.” şeklinde açıklıyor.
Kulak Tüpünün Özellikleri ve Kullanım Süresi
Genellikle kulak zarı, 6-12 ay içerisinde kendini onarırken, kulak tüpü de dış kulak yoluna atılır. Kulak tüpleri, 12 ay ile 2 yıl arasında kalıcı olabilmektedir. Dr. Özker, tüplerin yapısı hakkında şu bilgileri veriyor: “Kulak zarından biraz kalın, ortası delik olan, silikon, teflon, paslanmaz çelik, altın veya titanyumdan üretilen kulak tüpleri, bir havalandırma borusuna benzer. Bu tüpler, orta kulağa hava girişi sağlar ve böylece östaki borusunun görevini devralarak iyileşme sürecine destek olur.”
Tedavi Süreci ve Taburcu Olma
Kulak tüpü takılması işlemi, çocuklarda genel anestezi altında, yetişkinlerde ise lokal ya da genel anestezi ile yapılabilmektedir. İşlem sırasında orta kulakta biriken sıvı vakumla çekildikten sonra kulak tüpü yerleştirilir. Bu işlem yalnızca 10 dakika sürmekte ve hasta aynı gün taburcu olabilmektedir. Özker, “Orta kulaktan sıvı temizlendiği ve negatif basınç normale döndüğü için ameliyat sonrası tıkanıklık hissi ortadan kalkar ve işitme kaybı düzelir.” diyor. Ancak sıvı birikim sebebi tam olarak çözülmediğinde tekrarlar yaşanabilir. Bu durumda daha uzun süre kalacak tüp uygulamaları veya östaki tüp balon uygulamaları gündeme gelebilir.
Geniz Eti Ameliyatı ve Önemi
Kulak tüpü, genellikle 1 yaş itibarıyla her yaş grubuna uygulanabilir. Özel durumlarda, 6 aydan itibaren bebekler için de tercih edilebilir. Kulak tüpü uygulamasının ardından geniz eti ameliyatı da yapılması önerilmektedir. Dr. Özker, “Kulağına tüp takılan çocuklarda, geniz etinin de alınması gerekiyor. Çünkü geniz eti, mikropların üremesi için uygun bir ortam yaratıyor. Bu doku alındığında, bakterilerin yerleşme riski azalıyor ve orta kulak korunmuş oluyor.” şeklinde vurguluyor.
Yüzme ve Duş Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kulak tüpü takılan hastalar, kulağa su kaçmasının sorun olup olmayacağı konusunda endişe yaşamaktadır. Dış kulak yolunun yapısı nedeniyle dışarıdan gelen su, kulak tüpüne kolaylıkla ulaşamaz. Ancak yüzme ve duş sırasında suyun orta kulağa ulaşma riski artmaktadır. Bu nedenle, havuzda, denizde ve duşta mutlaka kulak tıkacı kullanılması önerilmektedir.