Maymun Çiçeği Hastalığına Karşı Alınması Gereken Önlemler
Türk Tabipler Birliği, Maymun Çiçeği hastalığı ile ilgili kapsamlı bir panel düzenlemiştir. Bu panelde, hastalığın özellikleri, bulaşma yolları ve korunma yöntemleri gibi konular derinlemesine ele alınmıştır.
Maymun Çiçeği İnsandan İnsana Bulaş Yolları
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK) tarafından düzenlenen “M Çiçeği: Bilinmesi ve Yapılması Gerekenler” paneli, uzmanlık derneklerinin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Panelin açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap yaparak, M çiçeği hastalığını hekimlik perspektifinden ele alacaklarını belirtmiştir. Ayrıca, TTB ve TTB-UDEK’in önümüzdeki dönemde de güncel konularla ilgili bilgilendirme panellerine devam edeceğini duyurmuştur.
Panelin kolaylaştırıcılığını üstlenen TTB-UDEK Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Orhan Odabaşı, ilk olarak Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER) Dr. Güzin Ateş Özbey’e söz vermiştir. Dr. Özbey, Maymun Çiçeği hastalığının ilk kez tespit edildiği 1958 yılından, Dünya Sağlık Örgütü’nün “uluslararası halk sağlığı acil durumu” ilan ettiği Ağustos 2024 tarihine kadar olan tarihçesini aktarmıştır. Ayrıca, hastalığın insandan insana ve hayvandan insana bulaşma yollarını detaylı bir şekilde açıklamıştır.
Maymun Çiçeği Cinsel İlişki İle Bulaşır mı?
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden (KLİMİK) Dr. Önder Ergönül, sunumunun ilk kısmında M çiçeği hastalığının epidemiyolojisini ele almıştır. Hastalığın klinik özelliklerine de değinen Ergönül, Türkiye’de hastaneye yatırılarak izlenen 12 hastanın detaylı değerlendirmesini sunmuştur. Tedavi ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verirken, önceki dönemlerde çok yakın temas ve cinsel temas olarak tanımlanan risk gruplarının güncellendiğini ve yakın temas eden kişilerin, ev halkı, seks partnerleri ve seks işçileri olarak belirlendiğini vurgulamıştır. Ayrıca, birinci, ikinci ve üçüncü kuşak aşılar hakkında kısa bilgiler de verilmiştir.
Salgın Olursa Nasıl Kontrol Edilir?
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’nden (KLİMUD) Dr. Yeşim Tok, M çiçeği hastalığının tıbbi mikrobiyolojik laboratuvar tanısının preanalitik ve analitik safhalarını ele almıştır. Tanı alındıktan sonra alınması gereken önlemleri sıralayan Tok, klinik uygun örnek alımını ve transfer koşullarını ayrıntılı bir biçimde açıklamıştır. Ayrıca, tanı örneklerinin işlendiği laboratuvarlardaki önlemler ve yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi vermiştir. Klinik örnek yönetimi, sürveyans için laboratuvar test süreci, tanısal testler ve POC testler hakkında detaylar sunmuştur. Tok, güncel durumu veri tabanları üzerinden izlemeye devam ettiklerini belirtmiştir.
TTB Pandemi Çalışma Grubu’ndan Dr. Mehmet Zencir, “Salgını kontrol etmek için ne yapmalı?” sorusuna yanıtlar vermiştir. Halk sağlığı perspektifinden “vaka yönetimi” ve “sorun yönetimi”nin bir arada yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Zencir, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Küresel M Çiçeği Virüsü Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı”nda belirlenen rehber ilkelerden, epidemiyolojik bağlamlardan ve temel kapasitelerden bahsetmiştir. Avrupa Hastalık ve Önleme Merkezi’nin 16 Ağustos 2024 tarihli Hızlı Risk Değerlendirmesi’ndeki önlemleri aktaran Zencir, Türkiye’de salgının önlenmesi ve kontrolü için Sağlık Bakanlığı’na yönelttiği bir dizi soruyu paylaşmıştır. Son olarak, küresel dayanışma için beş temel adım sıralamıştır:
- Mali yardım: Salgının kontrolü için finansal destek sağlanmalıdır.
- Salgının anlaşılması: Acil test ve sürveyans ihtiyacı vardır.
- Tanı kitlerine erişim: Aşılara eşit erişimi kolaylaştırmak için uluslararası destek sağlanmalıdır.
- Doğru iletişim: Güvenilir topluluk üyeleri tarafından sağlanan damgalayıcı olmayan ve kesin risk iletişimi önemlidir.
- Yatırım ve destek: Endemi döneminde de sürdürülen destekler kritik öneme sahiptir.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)