1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Menopoz Döneminde Kemik Sağlığı ve Osteoporoz Riski

Menopoz Döneminde Kemik Sağlığı ve Osteoporoz Riski

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Menopozun Kemik Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Menopoz, kadınların hayatında önemli bir dönüm noktasıdır ve bu süreç, kemik sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açabilir. Uzmanlar, menopoz döneminde dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor.

Menopoz, kadınların adet döngüsünün sona erdiği ve doğurganlıklarının azaldığı bir yaşam evresi olarak tanımlanır. Dünyada ortalama menopoz yaşı 45 ile 55 arasında değişirken, Türkiye’de bu yaş aralığı genellikle 48 ile 51 olarak görülmektedir. Bu süreçte östrojen hormonundaki düşüş, birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabilir. Özellikle, genellikle belirti vermeden ilerleyen osteoporoz hastalığı, kemik kaybına yol açarak ciddi sorunlar yaratabilir. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Çetik, menopoz döneminde kemik kaybının hızlandığını ve bu durumun kırılma riskini artırdığını belirtmektedir. “Osteoporoz hastalarında basit düşmeler sonucunda el bileği, omurga ve kalça kırıkları sık görülmektedir,” diyen Çetik, tedavi gecikmelerinin ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.

Her 4 Kadından Birini Tehdit Ediyor!

Menopoz döneminde karşılaşılabilecek en önemli ortopedik komplikasyon, kemik kütlesindeki azalma ile ilişkili olan osteoporozdur. Osteoporoz, kemik yapısındaki kalsiyum kaybına bağlı olarak kemiklerin zayıflaması ve kırılgan hale gelmesi şeklinde tanımlanır. Bu durum, yaklaşık her 4 kadından birinin yaşamını tehdit eden bir sağlık sorunudur. Vücudun toplam kemik kütlesi, 30’lu yaşların başında en yüksek seviyesine ulaşır ve zamanla bu oran erkeklerde yılda %0.3, kadınlarda ise %0.5 oranında azalmaya devam eder. Özellikle menopoz sonrası 6 ila 10 yıl içinde, kadınlarda kemik kütlesinde yıllık %2-3 kayıp gözlemlenmektedir. Menopoz sürecinin başlangıcı ile birlikte, azalan östrojenin kemik kütle oranının yaklaşık %25’inin kaybına yol açtığı belirtilmektedir.

Kırıklarda Ameliyat Gerekebiliyor!

Osteoporoz tedavisi, ilaç kullanımı, düzenli egzersiz ve kalsiyum ile D vitamini takviyesi şeklinde üç ana başlık altında toplanır. Prof. Dr. Özgür Çetik, osteoporoz tedavisinin uzun soluklu olduğunu vurgulayarak, “Tedavinin başarısı ancak bir yıl sonunda ortaya çıkabileceği için uzun takip ve tedavi gerektirmektedir,” diyor. Tedavi etkinliği, yılda bir yapılan kemik yoğunluğu ölçümleri ile değerlendirilmektedir. Çetik, osteoporoz sonucu oluşabilecek el, omurga ve kalça kırıklarının tedavisinin hastanın genel sağlık durumuna, kırığın yerine ve şiddetine göre belirlendiğini ifade ediyor. “Osteoporoza bağlı kalça kırıklarının neredeyse tamamı cerrahi tedavi gerektirmektedir ve iyileşme süreleri uzundur. El bileği kırıkları kısmen alçılı yöntemle tedavi edilebilse de çoğunlukla parçalı kırık oldukları için ameliyat gerekebilmektedir,” diye ekliyor.

Kemik Kaybına Karşı 8 Etkili Önlem!

Prof. Dr. Çetik, kemik kırılmalarını önlemek için alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor:

  • Düzenli spor yapın: Kemik kaybını önlemenin en etkili yollarından biri düzenli egzersiz yapmaktır. Her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirin. Zaman kısıtınız varsa, haftada 3 gün tenis, dans ve ip atlama gibi vücuda ağırlık bindiren egzersizler de fayda sağlayacaktır.
  • Kalsiyumdan zengin beslenin: Kemik sağlığı için hayati önem taşıyan kalsiyumdan zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin. Süt ve süt ürünlerinin yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, fındık, badem ve kuru incir gibi besinler de kalsiyum açısından zengindir.
  • Sigarayı hemen bırakın: Sigarada bulunan nikotin, hücrelerin kemik üretimini yavaşlatırken, kalsiyumun vücutta emilimini azaltarak osteoporozu tetikleyebilir.
  • Tuzu kısıtlayın: Fazla tuz tüketimi, kalsiyum kaybına ve dolayısıyla kemik yoğunluğunda azalmaya neden olabilir. Günde 6 gramdan fazla tuz tüketmemeye özen gösterin.
  • Çay ve kahveyi sınırlandırın: Kafein, kalsiyumun vücutta emilimini azaltarak kemik yoğunluğunda kayba yol açabilir. Bu nedenle, kahve ve çay tüketiminizi günde 2-3 fincanla sınırlayın. Aynı nedenle alkollü ve gazlı içeceklerden de kaçınmak önemlidir.
  • İdeal kilonuzda kalın: Aşırı zayıf olmak, östrojen seviyesinde azalmaya ve bunun sonucunda kemiklerin daha kırılgan hale gelmesine neden olabilir.
  • Proteinde aşırıya kaçmayın: Kemik yapısının temel bileşeni olan proteini yeterli miktarda almak çok önemlidir. Ancak, protein tüketimini abartmaktan kaçınmalısınız, zira fazla protein, osteoporoz riskini artırabilir.
  • D vitamini alımını unutmayın: D vitamini, vücutta kalsiyumun bağırsaklardan emilerek kemiklere ulaşmasını sağlayan kritik bir vitamindir. Yaklaşık %90 gibi önemli bir kısmı, ciltte UVB ışınlarının etkisiyle sentezlenir. Bu nedenle, her gün, güneş ışınlarının dik geldiği Mayıs ayından Kasım ayına kadar 11.00-15.00 saatleri arasında el, kol ve yüzünüzü 15 dakika güneşe tutmayı ihmal etmeyin.

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Menopoz Döneminde Kemik Sağlığı ve Osteoporoz Riski
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir