MHRS’de ‘Onaylı Randevu’ Sistemi Üzerine Değerlendirmeler
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) kapsamında uygulamaya konulan ‘Onaylı Randevu’ sisteminin sağlıkta şiddeti artırabilecek potansiyeli hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Uygulama, 13 Mayıs Pazartesi günü itibariyle yürürlüğe girdi ve hastaların, randevu tarihinden bir gün önce, akşam saat 20.00’a kadar randevularını onaylamaları zorunluluğu getirildi. Randevuya gelemeyecek olanların ise bu durumu bildirmeleri gerekiyor.
Peki, bu yeni düzenleme hekimler ve hastalar üzerinde nasıl bir etki yaratacak? AKP Hükümeti’nin sağlıkta dönüşüm politikaları çerçevesinde yapılan değişikliklerden biri de muayene sürelerinin kısalması oldu. Hekimlerin standart muayene süresi 20 dakika iken, günümüzde birçok hastanede bu süre 5 dakikaya kadar düşürüldü. Şimdi ise onaylı randevu sistemiyle birlikte bu sıkıntılara bir yenisi daha eklenmiş oldu.
ONAYLI RANDEVU SİSTEMİ ELEŞTİRİLİYOR
Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) olarak konuyu İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ile değerlendirdik. Özyurt, MHRS’deki onaylı randevu uygulamasına ilişkin ciddi eleştirilerde bulundu. Özellikle yaşlı hastaların bu sistemden olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Sağlık alanında gerçekleştirilecek düzenlemelerin, hekimler ve meslek örgütleri ile istişare edilmeden, ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hayata geçirilmesinin sakıncalı olduğunu belirtti.
“ONAYLI RANDEVU SİSTEMİ YAŞLI YURTTAŞLARI ZORLAYACAK!”
Prof. Dr. Özyurt, “MHRS’de onaylı randevu şartı ile ilgili olarak en büyük sıkıntının 65 yaş ve üstü yaşlı hastalarda yaşanacağı kanaatindeyim. Kanser hastaları bu sistemin dışında tutuldu, fakat 60 yaşındaki kanser hastası olmayan birçok kişi, akıllı telefon kullanmayı bilmiyor. Oğlunun ya da kızının aldığı randevuyu onaylayabilir mi? Bu konuda nasıl bir garanti verebiliriz? Eğer randevusunu onaylamazsa, hastaneye gittiğinde ‘randevunuz yok’ denildiğinde ne olacak? Bu tür bir durumda, hasta ya da yakını doktorla gerginlik yaşayabilir. Ayrıca dışarıda bekleyen hastalar arasında da bir huzursuzluk oluşabilir. Onaylamadığı için muayene olamayan bir hastanın durumu, diğer hastalar tarafından da izlenecek ve bu durum bir çatışmaya yol açabilir. Onaylı randevu sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyeceğini düşünmek zor.” dedi.
“ONAYLI RANDEVU DÜZENLEMESİ, KONUNUN PAYDAŞLARIYLA GÖRÜŞÜLMEDİ!”
Özyurt, sağlık alanında gerçekleştirilen yeni uygulamaların, hayata geçirilmeden önce ilgili paydaşlarla istişare edilmeden uygulanmasını eleştirdi. “Eğer radikal bir karar alıyorsanız, bunu alanın paydaşlarıyla birlikte hayata geçirmeniz gerekir. Türk Tabipleri Birliği, tabip odaları, meslek örgütleri, STK’lar ve üniversite hastaneleri gibi yapılarla görüşülmelidir. Ortak akıl, sağlıkta yaşanan sorunların çözümünde önemli bir rol oynar.” ifadelerini kullandı.
“BEŞ DAKİKALIK MUAYENEDE HASTA HANGİ ŞİFAYI BULABİLİR?”
MHRS’de yapılan yeni düzenlemenin hem hekimler hem de hastalar açısından sıkıntılı bir sürece yol açacağını vurgulayan Özyurt, muayene sürelerinin kısalmasını eleştirdi. “Hasta bir sağlık problemi ile muayeneye geliyor ve derdine çare arıyor. 3, 4 veya 5 dakikada hangi şifayı bulabilir? Hekimin hastaya ‘ne şikayetiniz var?’ demesi bile 5 dakikadan uzun sürer. Muayene etme fırsatı kalmadan süre doluyor.” dedi. Ayrıca, muayene sürelerinin kısalmasının vaka atlamalarına neden olabileceğini belirtti. “Hekim, hastanın gözüne bakmak gibi basit bir muayene işlemini bile yapmadan, hastayı nasıl değerlendirebilir?” diye sordu.
MUAYENE SÜRESİNİN STANDARDI NEDİR?
Hekim muayene süresinin standartları hakkında bilgi veren Özyurt, “Dünya Sağlık Örgütü, hekimin hastayı muayene etme süresinin ideal olarak 20 dakika olması gerektiğini belirtmektedir. Her hasta için bu süre değişkenlik gösterebilir, ancak 10, 15 veya 5 dakika olmamalıdır. Bir yandan MHRS randevularının onaylanması, diğer yandan muayene sürelerindeki zaman baskısı, hastaların ve hekimlerin sağlıklı bir süreç yaşamasını imkansız kılmaktadır.” dedi.
Sonuç olarak, sağlık alanında yapılacak düzenlemelerde meslek örgütlerinin görüşlerinin alınması ve bu düzenlemelerin ortak akılla hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Özyurt, bu konudaki endişelerini dile getirdi.
(BİLİM SAĞLIK HABER AJANSI)