Mide Kanseri Belirtileri ve Erken Tanının Önemi
Mide kanseri belirtileri hakkında bilgi veren uzmanlar, erken tanının mide kanseri tedavisindeki başarı şansını önemli ölçüde artırdığını vurgulamaktadır.
Kilo Kaybı ve Mide Ağrısı
Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen mide kanseri, dünya genelinde en sık rastlanan kanser türleri arasında dördüncü sıradadır. Midenin farklı bölümlerinde gelişebilen bu kanser türü, ülkemizde genellikle midenin gövde kısmında tespit edilmektedir. Mide kanseri çoğu zaman belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerler. En yaygın erken belirtileri arasında yer alan açıklanamayan kilo kaybı veya mide ağrısı, kanserin ilerlemesine kadar ortaya çıkmayabilir. Kişinin genel sağlık durumu ve hastalığın evresine bağlı olarak tedavi planlaması yapılır; sıcak kemoterapi gibi yöntemler, tedavi başarısını artırmakta önemli bir rol oynamaktadır.
Mide Kanserini Tetikleyen Etkenler
Mide kanseri görülme riski ülkemizde daha fazla
Mide kanseri, dünya genelinde sık görülen kanser türlerinden biridir. Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında ikinci, kadınlarda ise dördüncü sıradadır. Mide kanseri (gastrik kanser olarak da bilinir), mide hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşur. Tüm dünyada 4. sırada yer alan mide kanseri, midenin her bölgesinde ortaya çıkabilir. Ancak Türkiye’de en fazla midenin gövde kısmında görülmektedir. Mide kanseri vakalarının yaklaşık %95’i, mide iç zarında başlayarak yavaş ve sinsi bir şekilde ilerler. Bu nedenle, hastalığın hızlı bir şekilde tedavi edilmesi büyük önem taşır. Tedavi edilmediğinde kötü huylu kitle büyür ve mide duvarlarının daha derin tabakalarına ilerleyebilir; bu tümör, karaciğer ve pankreas gibi yakın organlara da yayılabilir. Mide kanseri riski herkes için vardır, ancak özellikle 65 yaş üzeri bireylerde, erkeklerde ve Doğu Asya, Güney veya Orta Amerika, Doğu Avrupa ile ülkemizin doğu bölgelerinde bu riskin arttığı gözlemlenmektedir.
Obezite ve sigara mide kanseri oluşma riskini arttırabilir
Mide kanseri, mide hücrelerimizin DNA’sında meydana gelen genetik mutasyonlar sonucu oluşur. DNA, hücrelerin ne zaman büyüyeceğini ve ne zaman öleceğini belirleyen bir koddur. Mutasyonlar, hücrelerin hızla büyümesine ve sonunda bir tümör oluşturmasına neden olur. Kanser hücreleri sağlıklı dokuları ele geçirip vücudun diğer bölgelerine yayılabilir (metastaz). Ailede mide kanseri öyküsü, gastroözofageal reflü, gastrit, mide ülseri veya mide polipleri, meyve ve sebze tüketiminin azlığı, yağlı, tuzlu, tütsülenmiş veya salamura yiyeceklerin fazla tüketimi, sigara kullanımı ve obezite, kanser riskini artıran önemli faktörlerdir.
Sinsi Bir Şekilde İlerleyen Mide Kanserinin Geç Ortaya Çıkabilen Belirtileri
Mide kanseri genellikle erken evrelerde belirti vermez. Hatta kanserin en yaygın erken belirtileri olan açıklanamayan kilo kaybı veya mide ağrısı, genellikle hastalığın ilerlemesine kadar ortaya çıkmayabilir. Mide kanserinin en belirgin belirtileri şunlardır:
- İştahsızlık
- Yutma güçlüğü
- Yorgunluk veya halsizlik
- Bulantı ve kusma
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Mide ekşimesi ve hazımsızlık
- Siyah dışkı veya kan kusma
- Yemekten sonra şişkinlik veya gaz hissi
- Genellikle göbek deliğinin üzerinde mide ağrısı
- Küçük bir öğün veya atıştırmalık yedikten sonra bile tokluk hissi
Sıcak Kemoterapi ile Mide Kanseri Tedavi Başarısını Artırıyor
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi mide kanserinde de erken tedavi büyük önem taşır. Endoskopi, mide kanserini teşhis etmek için en önemli yöntemlerden biridir. Mide kanseri tanısı konulduktan sonra, kanserin tipi belirlenerek uygulanacak tedaviye karar verilir. Mide kanseri tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Uzman ekip çalışması ve tam donanımlı bir hastane ile başarı sağlamak mümkündür. Mide kanseri tedavisinde, tümörün uygun şekilde çıkarılması en önemli adımdır. Ameliyatla hastanın midesinin bir kısmı veya tamamı alınabilir. Midesinin tamamı alınan hastalara, bağırsaktan yeni bir mide oluşturularak normal yaşamlarına devam etmeleri sağlanabilir. Bu hastalara az ve sık yemeyi gerektiren diyet önerileri sunulur. Bazı hastalarda, mide alındıktan sonra kanserin türüne göre doktorun belirlediği şekilde ışın veya ilaç tedavisi uygulanabilir. Mide kanserinin evresine bağlı olarak değişiklik gösteren tedavi sürecinde, eğer tümör lenf bezlerine sıçramışsa mutlaka kemoterapi uygulanmalıdır. Özellikle ikinci evreden itibaren gelişen mide kanserinde, ameliyat öncesinde uygulanan kemoterapi tedavisi, ameliyat sonrası etkinliği artırmak için oldukça önemlidir. Ayrıca, mide kanseri tedavisinde “Hipertermik karın içi kemoterapi” ve “karın içine basınçlı kemoterapi” gibi yöntemler kullanılarak karın içine yayılmış kanser hücreleri hedef alınmakta ve uygun hastalarda başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Sıcak kemoterapi, son 20-30 yıldır, basınçlı kemoterapi ise son 10 yıldır yaygın olarak uygulanan tedavi yöntemlerindendir. İlk olarak kadın kanserleri üzerine uygulanan bu yöntemler, son dönemlerde kalın bağırsak ve mide kanserlerinde de sıklıkla kullanılmaktadır.