1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Pestisit ve Mikotoksin Sorunları: İhracat ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Pestisit ve Mikotoksin Sorunları: İhracat ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pestisit Gerçeği

Pestisit Gerçeği

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu 2. Başkanı Hande Toz, yurt dışına ihraç edilen gıda ürünlerinde bulunan sağlığa zararlı maddeler ve bu süreç hakkında BSHA’ya önemli bilgiler verdi.

BSHA – (Özel Haber)

Yurt dışına ihraç edilen gıda ürünlerimizin ne kadarı içerisinde yasaklı madde bulunduğu gerekçesiyle Türkiye’ye geri gönderiliyor? Geçmiş yıllara yönelik böyle bir çalışma veya araştırma var mı?

2023 yılı RASFF (Avrupa Komisyonu Gıda ve Yem için Hızlı Alarm Sistemi) verilerine baktığımızda, toplam 4680 bildirim oluşturulmuştur; bunlardan 359 tanesi Türkiye orijinli ürünlerdir. 359 ürünün 344’ü gıda ve takviye edici gıda (4 tanesi köpek maması), 15’i gıda ile temas eden ambalajdır. Uygunsuzluk kategorilerine baktığımızda ise, 203 adet ürün ile ilk sırada pestisit, ikinci sırada ise 64 adet ürün ile mikotoksin (aflatoksin, okratoksin) uygunsuzluğu yer almaktadır. Bu verilere dayanarak, ülkemizden gönderilen ürünlerdeki uygunsuzluk sebeplerinin en başında pestisit ve mikotoksin probleminin geldiğini söyleyebiliriz.

Daha çok hangi gıda ürünlerimizde (meyve, sebze) sağlığa zararlı kalıntıya rastlanıyor?

2023 yılı RASFF portalında Türkiye orijinli pestisit probleminin en çok görüldüğü ürünlerin başında 61 bildirim ile biber gelirken, ikinci sırada ise 49 bildirim ile limon bulunmaktadır. Bu ürünleri, 17 bildirim ile kimyon ve 13 bildirim ile oregano (kekik) takip etmektedir. Yine 2023 yılı RASFF portalını incelediğimizde, Türkiye orijinli mikotoksin probleminin en çok görüldüğü ürünlerin başında 42 bildirim ile kuru incir gelmektedir.

Bu sorunun çözümü için üretici ve ihracatçı firmalar nezdinde nasıl bir yol izlenmeli?

Ne yazık ki Türkiye’deki tarım alanlarında böcek gibi bitkilere zarar veren canlıları veya yabani otları önlemek için kullanılan pestisit oranı her geçen gün artmaktadır. Son dönemlerdeki pestisit kullanımındaki artışın en büyük sebeplerinden biri iklim değişikliğidir. Aşırı sıcaklık, kuraklık ve nem sebebiyle hastalık ve zararlılar artmakta ve üreticiler de bununla mücadele etmek için daha fazla ilaç kullanımına yönelmektedir. İlaç kullanımındaki en büyük yanlışlık, ilacı doğru zamanda ve ölçülü kullanmamaktır. Bu bağlamda, çiftçilerimizi ilaç kullanımı konusunda bilinçlendirmemiz ve denetimleri sıklaştırmamız gerekmektedir. Ayrıca, pestisit kullanımı ve kimyasal satışları Bakanlık tarafından titizlikle kontrol edilmelidir. Hangi pestisit, kime ne kadar satılmış veya ülkeye ne kadar girmiş, bunların takibi yapılmalıdır. Pestisit kullanımı halk sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyen önemli bir sorundur. Gıdalar ve insan sağlığının yanı sıra hayvanlar ve doğa üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemelidir; özellikle kuş türleri üzerinde yarattığı olumsuz etkiler biyoçeşitliliği tehdit etmektedir. Bulaş yolu ile çevreyi kirleten pestisitler, sadece kullananları değil, pestisit kullanılmış ürünü tüketenleri de etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından en tehlikeli ve muhtemel kanserojenler arasında sınıflandırılan pestisitler için gerekli adımlar ivedilikle atılmalı, hatta ülkemizde yasaklanmalıdır.

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarafından Kontrol Edilmeli

Mikotoksinler, bazı küfler tarafından üretilen toksik metabolizma ürünleridir. Mikotoksin türlerinin uzun süreli tüketiminin insanlar ve hayvanlar üzerinde kanserojen etkiler yarattığı kanıtlanmıştır. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatma, hafıza kaybı, kas krampları ve gen değişimine kadar sonraki nesillere aktarılabilecek hasarlar bırakabilmektedirler. Mikotoksinleri üreten küflerin çoğalması için yüksek rutubet ve belirli bir sıcaklık aralığına ihtiyaç vardır. Bu toksik maddeleri üreten küfler hasat öncesinde, hasat sırasında, depolama aşamasında veya gerekli analizler yapılmadığı takdirde raf ömrü süresince gıda ve yem maddelerinde üreyip çoğalabilmektedirler. Mikotoksinlere neden olan küflerin gelişim şartları göz önünde bulundurulduğunda; riskli ürün gruplarının yetiştiriciliği, hasadı ve depolanması aşamalarında gerekli önlemlerin alındığından emin olunmalı ve bu şartların sağlanıp sağlanmadığı sürekli olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kontrol edilmelidir.

Avrupa’dan dönen ürünler, iç piyasaya sürülüyor mu? Bu mekanizma nasıl işliyor?

İhraçtan dönen gıda ürünlerine yönelik prosedürler, “Bitkisel Gıda ve Yemin İhracatında Sağlık Sertifikası Düzenlenmesi ve İhracattan Geri Dönen Ürünler İçin Uygulama Yönetmeliği” adlı mevzuat kapsamında yürütülmektedir. Ancak, ihracattan dönen ürünlerde, ürünleri iade eden ülkeden resmi bir evrak talep edilmemektedir. İade eden ülke sebebini belirtirse bunu anlayabiliyoruz; aksi takdirde, ihraç eden firmanın beyanı esas alınmaktadır. Bu durum, bir güvenlik açığına ve kafalardaki makul şüphelere neden olmaktadır. Her ülkenin mevzuatı birbirinden farklıdır; dolayısıyla kullanılan pestisit ve miktarı da ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. İade edilen ürün ile ilgili gerekçe tam olarak bilinmeli ve analizleri mutlaka yapılmalıdır. Ülkemiz mevzuatına uygun ise iç piyasada satışı bir sorun teşkil etmez, ancak bu durum kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılmalıdır.

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Pestisit ve Mikotoksin Sorunları: İhracat ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir