Reşit Kibar’ın Ölümü ve Türk Tabipler Birliği’nin Açıklaması
Artvin Hopa’da bir mesire alanı projesine karşı çıkan köylülerden biri olan Reşit Kibar, şirket yetkilileri tarafından öldürüldü. Bu trajik olay, bölgede çevresel hakların korunması adına verilen mücadelenin ne denli tehlikeli bir hal aldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, Kibar’ın, hırsla hareket eden sermaye temsilcilerinin tetikçileri tarafından katledildiğini belirterek durumu kınadı.
Doğayı Paraya Dönüştürme İhtirası
Hopa’da gerçekleştirilen ‘Konaklamalı Mesire Alanı Projesi’ne karşı çıkan köylülerden üçü, şirket yetkilisi Muhammet Ustabaş tarafından silahlı saldırıya uğradı. 46 yaşındaki Reşit Kibar, bu saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Olay anının televizyonlarda yayımlanması, toplumda büyük bir infial yarattı. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, bu konuda bir açıklama yaparak, “2011 yılında Hopa’da derelerine sahip çıkmaya çalışan Metin Lokumcu’nun, 2017 yılında ise Antalya’da bir taş ocağının neden olduğu orman katliamını önlemeye çalışan Büyüknohutçu çiftinin ölümünden sonra, yine Hopa’da 3 Eylül 2024 tarihinde doğasını ve yaşamını savunan Reşit Kibar adlı yurttaşımız, gözünü hırs bürümüş sermaye temsilcilerinin tetikçileri tarafından katledilmiştir. Temel insan haklarından biri olan çevre hakkı, anayasamızda şu şekilde tanımlanmıştır: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” Doğayı sadece bir meta olarak gören çıkar çevreleri ve onlarla işbirliği yapan siyasi iktidarlar, doğayı ve yaşamı savunanların mücadelesini engel olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle, yıllardır ekoloji mücadelesi veren bireyler ve örgütler hedef haline getirilmekte, şiddete maruz kalmakta ve maalesef öldürülmektedirler.
TTB Olarak Anayasal Hakkını Kullanan Yurttaşlara Yapılan Bu Saldırıyı Kınıyoruz
Yaşamak ve yaşatmak isteyen, yaşam ve sağlık hakkı için mücadele eden bizler; Artvin Cankurtaran’da “orman parkı projesi”ne karşı anayasal hakkını kullanan yurttaşlara yönelik gerçekleştirilen bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Şiddetten arındırılmış, demokratik bir ülke ve sağlıklı bir toplum oluşturmak adına, dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizin dört bir yanında çevre hakkını savunanlara yönelik saldırılara karşı duran, Akbelen’den Cudi’ye, İliç’ten Cankurtaran’a kadar ekolojik yıkım ve doğa katliamlarına karşı yaşam alanlarını, doğayı ve ormanları korumak adına verilen mücadelelere destek olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi