Skolyoz Tedavisinde Son Gelişmeler
Skolyoz rahatsızlığının tedavisi üzerine önemli bilgiler paylaşan Prof. Dr. Ahmet Alanay, hastalığın tedavisiyle ilgili en güncel gelişmeleri aktardı. Özellikle hastalara, bu zorlu süreçte yalnız olmadıklarını hatırlatarak, skolyoz tedavisinde erken teşhis ve düzenli tedavi uygulamalarının önemine dikkat çekti. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen sanatçı Özge Borak, katılımcılarla bu konudaki deneyimleri paylaşmak amacıyla bir araya geldi. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, skolyozla mücadelede başarı hikayeleri yazan gençler, aileleri ve uzman hekimler, kendi deneyimlerini samimiyetle paylaştılar.
Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyoz tedavisinde yaşanan en yeni gelişmeleri aktarırken, Doç. Dr. Çağlar Yılgör de korse tedavisi hakkında bilgi verdi.
Skolyoz Hakkında Doğru Bilinen 10 Yanlış!
Skolyoz Savaşçıları
Ergenlik döneminde skolyozla tanışan gençler, omurgalarındaki eğriliklerle mücadele ederek, ameliyat veya korse tedavisi ile bu süreci başarıyla geride bıraktılar. Artık, Skolyoz Savaşçıları, kimi spor, kimi sanat, kimi de akademik başarılarıyla dikkat çekiyorlar. Ancak, yeni tanışan gençlere yol göstermek amacıyla deneyimlerini paylaşmak için bir araya geldiler. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde düzenlenen ve bu yıl 11.’si gerçekleştirilen Skolyoz Farkındalık Etkinliği’nde, Skolyoz Savaşçıları, aileleri ve uzmanlar, sanatçı Özge Borak’ın moderatörlüğünde, skolyozla yaşamın hem görünür hem de görünmeyen yönlerini içtenlikle anlattılar.
Özge Borak: “Skolyoz Her 100 Çocuktan 3’ünün Kapısını Çalıyor”
Sanatçı Özge Borak, her 100 çocuktan 3’ünün kapısını çalan skolyoza karşı toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Bu etkinliğin moderatörlüğünü üstlendiğim için çok mutluyum. Bu hastalığı daha detaylı öğrenmek ve siz kahramanlarla tanışmak için sabırsızlanıyordum. Daha önemlisi, oluşturulacak farkındalıkla topluma katkı sağlama fırsatım olacağı için heyecan duydum.” dedi.
Skolyoz Hastalığında Erken Teşhis Hayati Öneme Sahip
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyozda en yeni tedavi yöntemlerini anlatırken, son yıllarda ülkemizde tıptaki hızlı ilerlemeler ve hekimlerin deneyimleri sayesinde skolyozun artık bir kader olmadığını vurguladı. Tedavide erken teşhisin kritik rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alanay, “Skolyozla mücadelede ilk adım, ebeveynlerin farkındalığı oluşturmasıdır. Bilinçli aileler, çocuklarının duruşlarını ve omurga yapılarını gözlemleyerek, herhangi bir eğrilik durumunda hekime başvurarak erken teşhisi sağlıyorlar. Erken teşhis, tedavi yöntemlerinin belirlenmesi ve sürecin daha kolay bir şekilde yönetilmesinde hayati önem taşıyor.” dedi.
Doç. Dr. Çağlar Yılgör: “Korse Tedavisi Başarılı Sonuçlar Veriyor”
Son yıllarda kişiye özel korse yapımındaki gelişmelerin, bazı skolyoz hastalarında ameliyata gerek kalmadan tedavi imkanı sağladığını ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yılgör, korse tedavileri hakkında şu bilgileri paylaştı: “Skolyoz tedavisinin başarısında aile, doktor, fizyoterapist ve ortotist işbirliği son derece önemlidir. Düzenli korse ve egzersiz ile uygun hastalarda skolyoz, ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebiliyor. Yapılan araştırmalar, çocukluk eğriliklerinde uygun hastada, uygun korsenin kurallara uygun takılması ve gerekli süre boyunca egzersizle desteklenmesi durumunda eğriliğin tedavisinde ciddi başarılar elde edilebileceğini göstermektedir. Bu sebeple, çocuğa belirli bir süre, kurallara uygun şekilde korse takarak skolyozdan kurtulabileceği iyi bir şekilde anlatılmalıdır.”
Skolyoz Savaşçıları Anlattı
Demi Defne Barouh (14) – Milli Jimnastikçi
Korseyi diş teli olarak görüyorum! Milli jimnastikçi Demi Defne Barouh, 8 yaşında skolyozla tanıştı. Jimnastik antrenörünün, ailesine “Demi’de skolyoz başlangıcı olabilir, doktora götürmenizde fayda var.” uyarısı üzerine doktora gidildiğinde 8 derece eğriliği olduğu anlaşılmış, ancak takip edilmesi önerilmiştir. Sonraki yıl skolyozu ilerleyince Prof. Dr. Ahmet Alanay’a başvurmuşlar. Eğrilik, birer yıl arayla hızla 15’e, sonra 29’a yükselince korse tedavisine başlamışlar. Demi, “Ahmet hocamız korsenin sağlığım için zorunlu olduğunu söyledi. Ben de korseyi ‘diş teli’ olarak görüp çok disiplinli bir şekilde taktım. Günde 18 saat korse takıyordum ve sadece banyo yaparken, uyurken ve antrenman yaparken çıkarıyordum. Skolyozum, 3 yaşında başladığım jimnastiğimi ve antrenmanlarımı hiç etkilemedi. 11 yıldır profesyonel olarak jimnastik yapıyorum ve günde 4 saat, haftada 6 gün antrenman yapıyorum. Bu yılın başında Çağlar hoca, artık sadece geceleri korse takmamın yeterli geleceğini söyledi. Yaz sonu kontrollerim var ve doktorlarımla ailemin desteği sayesinde sanırım skolyozdan mezun olmayı başaracağım.” dedi.
Melike İrem Gökçe (17) – Milli Karateci
Çok sevdiğim karateyi asla bırakmadım! 7 yaşından beri profesyonel olarak karate yapan Melike İrem Gökçe, skolyozun getirdiği birçok zorluğa rağmen eğitimini ve çok sevdiği karateyi asla bırakmadı. Geçtiğimiz aylarda Balkan Şampiyonası’nda 2. olan Melike’nin, yurt içi ve yurt dışındaki müsabakalardan birçok madalyası bulunuyor. Melike, skolyozla tanışmasını şöyle anlattı: “9 yaşındayken annem, bir omuzumun diğerine göre daha yüksek olduğunu fark etti. Ancak zayıf bir çocuk olduğum için önce bunun zayıflıktan kaynaklandığı düşünüldü. Ailemin düzenli olarak götürdüğü çocuk doktoru, omurgamda bir sorun olduğunu düşündü ve ortopediye sevk etti. 36 derece skolyoz teşhisi konulunca korse ve egzersiz tedavisine başladık. Ancak boyum uzadıkça skolyoz derecem 48’e yükselince ailem, beni götürdüğü üç hekim de ameliyat önerdi. Ama karateyi bırakmak istemediğim için ameliyat olmak istemedim. 2020 Ocak ayından beri korse tedavisi ve Schroth egzersizi ile skolyoz derecem 28’e geriledi. 9 yaşından beri korseyle yaşadığım için artık onu arkadaşım olarak görüyorum. Profesyonel olarak karate yaparken bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyorum, hukuk okumayı çok istiyorum.”
Anne Derya Gökçe, kızının antrenman dışındaki tüm saatlerde korse kullandığını belirterek, “Kızım, halen sağlıklı bir spor ve eğitim hayatı yaşıyor. Skolyozu öğrendiğinde, ‘herkesin vücudunda bir eğrilik var, benim de sırtımda olsun, bir şey olmaz’ diyerek bu durumu soğukkanlılıkla karşıladı ve tedavisine çok disiplinli bir şekilde devam etti. Şimdi sadece geceleri korse takması yeterli.” dedi.
Doruk Bayrak (17) – Lise 11. Sınıf Öğrencisi
“3 yaşındayken yüzme hocam fark etti!” Lisede okuyan Doruk, vücudundaki deformasyonu ilk kez 3 yaşındayken yüzme öğretmeninin fark ettiğini ifade ediyor. Anne Özgü Bayrak, “Oğlum balıklama dalmak için öne eğildiğinde, yüzme hocası sağ ve sol omzu arasındaki asimetriyi fark etti. Bize ‘skolyoza yatkınlığı olabilir, hep takip edin’ demişti. Hocanın uyarısı sonrasında Doruk’u düzenli muayene ettirdik. 2021 yılında, Doruk LGS sınavına girmeden yaklaşık iki ay önce skolyozu fark ettik. Ancak Doruk akademik bir çocuk olduğu için LGS sınavı onun için çok önemliydi, bu nedenle skolyozu biraz ötelemek durumunda kaldık. Sınavdan sonra başvurduğumuz Çağlar hoca, Doruk’ta 33 derecelik skolyoz teşhisi koydu; korse tedavisine ve Schroth egzersizlerine başladık. 6 ayda eğrilik 22 dereceye düştüğünde çok mutlu olduk.” dedi.
“Korseyi bırakıp, doktor önlüğü giyeceğim!” 17 yaşındaki Doruk, korse takma konusunda çok disiplinli olduğunu ve bu süreçte eğlenceli hale getirdiğini belirterek, “İlk yıl korsem günde sadece bir saatlik ara vererek takıyordum. Çağlar hocamız ‘yazın çok yüzüyorsan, o dönem sadece geceleri takman yeterli olacaktır’ dedi. Sıcak havalarda korse takmak çok zor, aşırı terletiyor. Ama hocamın ve ailemin desteğiyle artık sonuna geldim, korseyi sadece geceleri takmam yeterli oluyor. Şu an fen lisesi 11. sınıf öğrencisiyim ve doktor olmak istiyorum. Çağlar hocama, ‘bu korseyi çıkarıp bir gün karşınıza önlük giyip geleceğim’ dedim ve bunu başaracağıma inanıyorum.” dedi.
Skolyozda İki Örnek Kardeş: Elif ve Mine Bostan Kardeşler!
2 kardeşe 2 farklı tedavi! 21 yaşındaki Elif Bostan, 14 yaşında deniz kenarında skolyozunun farkına varıldığını belirtiyor. Elif, “Yaz mevsiminde mayo ile dolaşırken annem vücudumdaki değişimi fark etti. Ancak bunu aşırı kilo almama bağladık. Skolyozun adını bile duymamıştık; hiçbir fikrimiz yoktu. Birkaç ay sonra vücudumdaki deformasyon gözle görülür hale geldi ve ailem beni Prof. Dr. Ahmet Alanay’a götürdü. Yapılan muayene ve tetkiklerin ardından 50 derecelik skolyozum olduğu anlaşıldı. Korse ve fizik tedavi 40 derece ve üzerindeki skolyozda etkili olmadığı için Prof. Dr. Ahmet Alanay, zaman kaybetmeden ameliyat olmam gerektiğini söyledi.” dedi. Ameliyatı duyunca kaygılandığını ifade eden Elif, “Çünkü benim için her şey belirsizlikti; üstelik ilk kez ameliyat olacaktım. Ahmet hocamız, skolyozun ilerleyen dönemde hayat kaliteme zarar verebileceğini, bu nedenle mutlaka ameliyat olmam gerektiğini açıkladı. Ameliyat sonrasında her şey yolunda gitti ve çok rahatladım.” diye ekledi.
Ameliyat izlerimin göründüğü kıyafetleri giymeyi çok seviyorum! Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın 6 saat süren başarılı ameliyatı sonrasında Elif Bostan’ın skolyoz derecesi 15 dereceye düşmüştür. Ameliyattan beş ay sonra başlayan fizik tedavi programını aksatmadan uyguladığını belirten Elif, “Ameliyatın ardından arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Kontrollerimi dört yıl düzenli olarak yaptırdım ve hiçbir sorun yaşamadım. Skolyozun hayatımda etkilediği bir şey yok. Ayrıca ameliyat izlerimin göründüğü kıyafetleri giyerek insanlara anlatacak bir hikayem olduğunu düşünüyorum. Şimdi en büyük hayalim iyi bir ressam olmak ve bunun için üniversite sınavlarına hazırlanıyorum.” dedi.
Kardeşimde de 8 yaşındayken skolyoz tespit edildi! Elif’in ameliyatının ardından Prof. Dr. Ahmet Alanay, “Bir kardeşte skolyoz varsa, diğer kardeşte olma ihtimali yüksektir.” diyerek o dönem 8 yaşındaki Mine’nin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini söyledi. Bugün 14 yaşında olan Mine Bostan, “Ablam skolyoz tedavisi görürken benim gözle görülür hiçbir belirtim yoktu. Ancak Ahmet hocamız, temkinli olmak için beni düzenli muayene ettirdi. 12 yaşımda skolyozum olduğu ortaya çıktı. Erken dönemde tespit edildiği için bana korse tedavisi uygulandı. Ama korse takmak zordu, inat ediyordum. ‘Ablam ameliyat oldu, ben de olurum.’ diyordum ama ailemin de ısrarları karşısında korse takmaya razı oldum. İki yıl korse taktım ve fizik tedaviye gittim. Şimdi sağlık durumum gayet iyi, eğriliğim ilerlemiyor ve düzenli olarak kontrollerime devam ediyorum.” dedi.