Sokak Hayvanlarının Öldürülmesi Üzerine Son Gelişmeler
Türk Tabipler Birliği Etik Kurulu, Türkiye’deki sokak hayvanlarının öldürülmesi meselesini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Bu bağlamda yapılan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığı, “fiziksel, ruhsal, sosyal iyilik hali” olarak tanımladığına dikkat çekilmiştir. Buna ek olarak, politik iyilik halinin de bu tanıma dahil edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
İnsanların sağlıklı olma durumları, bulundukları koşullar ve çevre ile doğrudan ilişkilidir. Toplumun sağlığını etkileyen sosyal, ekonomik, çevresel ve politik koşullar, bireylerin sağlık durumu üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Üretim ilişkileri, çalışma koşulları, sosyal politikaların belirlediği çerçeve, sağlık güvencesinin varlığı, eğitim imkanları, insan onuruna uygun barınma olanakları ve ayrımcılığa maruz kalmama gibi unsurlar, insanların sağlıklı olmasının temel bileşenlerini oluşturur.
Bu bağlamda, insanların doğayla barışık bir şekilde yaşam sürmeleri ve farklı türlerle uyum içinde varlıklarını devam ettirmeleri, ruhsal ve sosyal iyilik halinin oluşumunda büyük bir öneme sahiptir.
Zorunluluk Olmaksızın Bir Hayvanın Öldürülmesi, Yaşama Karşı Suçtur
Yaşama hakkı, en temel insan hakkıdır; ancak bu hak sadece insanlar için değil, hayvanlar için de geçerlidir. Hayvanlar, insan çıkarlarından bağımsız olarak kendi iyilikleri için saygıyı hak ederler. 15 Ekim 1978’de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi de bu durumu desteklemektedir. Bu bildiride, “Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur” ifadesine yer verilmektedir.
Hayvan hakları çerçevesi, sokak hayvanlarının insan müdahalesi olmaksızın özgürce yaşama hakkını savunmaktadır. Hayvanların doğal yaşam haklarına saygı duymak, insanların ortak yaşam alanlarını koruma çabalarını desteklemekle de ilgilidir.
Uluslararası Yasalara da Aykırı
Farklı türlerin yaşam haklarının ihlali, doğanın tahrip edilmesi, zeytin ağaçlarının kesilmesi, ormanların yok edilmesi gibi uygulamalar, sokak hayvanlarının kitlesel olarak öldürülmesi ve toplanıp kapatılması, doğa hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve hayvanların yaşama hakkına ilişkin uluslararası belgelerde yer alan haklara açıkça aykırıdır.
Doğaya ve hayvanlara yönelik şiddetin meşrulaştırılması, toplumsal düşünce yapısında ciddi tahribatlara yol açabilir. Etik Kurulu, insan hakları ve özgürlüklerinin, toplumsal görevleri ile birlikte anlaşılması gerektiğini vurgulamakta ve toplumun sadece insanlardan değil, aynı zamanda ortak yaşam alanını paylaştığı diğer canlılardan oluştuğunu hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, şiddete başvurmama yükümlülüğü en öncelikli ödevlerden biridir.
Bununla birlikte, yasa koyucuların sokak hayvanlarına yönelik şiddeti hukuksal bir düzenleme ile meşru hale getirmesi, yalnızca bu kuralları uygulayanların değil, tüm insanların ahlaki yükümlülüklerini ciddi şekilde ihlal etmelerine neden olmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu, aşağıdaki hususları vurgulamaktadır:
- Hekimleri, her durumda şiddete karşı durmaya ve dünyayı paylaştığımız tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya davet eder.
- Yasa yapıcıları ve uygulayıcıları, doğayı ve çevreyi koruyan, farklı türlerin yaşam haklarını savunan düzenlemeler yapmaya çağırır.
- Yasa yapıcıları ve uygulayıcıları, yaşatma ve zarar vermeme ödevine ilişkin gerekli her türlü mali, kültürel ve toplumsal önlemleri almaya davet eder.
- Doğayla ve çeşitli canlı türleriyle haklarını gözeten, savunan ve barış içinde bir yaşamı mümkün kılacak bir ortam oluşturmanın önemini vurgular.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)