Sünnetin Sağlık Üzerindeki Önemi
Uzmanlar, sünnetin kansere, idrar yolları enfeksiyonlarına ve diğer birçok hastalığa karşı koruyucu özellikler taşıdığını vurguluyor. Sünnet, erkek çocuklarının hayatında önemli bir yere sahip olup, ruhsal sıkıntılara neden olmaması için çocuğun yaşı ve uygulama yöntemleri son derece büyük bir hassasiyet gerektirmektedir. Üroloji Anabilim Dalı’ndan Öğr. Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Akçay, sünnetin bazı hastalıklara karşı koruyucu olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle bu nedenle ilk 2 yaş için önerilmektedir,” şeklinde konuştu.
Sünnetin Zamanlaması ve Yaş Aralığı
Erkek çocuklarının hayatında önemli bir yere sahip olan sünnetin zamanlaması, çocuğun yaşı, kullanılan teknikler ve uygulama şartları son derece kritik bir rol oynamaktadır. Sünnetçi gibi tıp eğitimi almamış kişiler tarafından gerçekleştirildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Aileler için en ideal sünnet yaşı, genellikle merak edilen konular arasındadır. Doç. Dr. Muzaffer Akçay, sünnet için 2 yaş öncesi ile 6-10 yaş aralığını önerirken, “Sünnet, penis kanseri gibi hastalıklara karşı koruyucudur. Bu nedenle sünnet özellikle ilk 2 yaş için daha uygundur,” ifadelerini kullandı.
Zorunlu Değilse Bu Yaşlarda Sünnet Yaptırmayın
Sünnetin uygun yaş aralığı konusunda farklı görüşlerin var olduğuna dikkat çeken Akçay, “Sünnet yaşı, çocuğun bireysel gelişimi göz önünde bulundurularak ele alınmalıdır. Örneğin, çocuğun doğuştan sünnetli olması (hipospadias), aşırı kilolu olması nedeniyle gömük penis bulunması veya ruhsal nedenler gibi aile dinamikleri sünnet için önerilen yaş aralığını değiştirebilir.” dedi. Akçay, “Çocuğun doğumundan sonraki ilk 2 yaş içinde tuvalet eğitimi öncesinde sünnet olmasını öneren birçok makale bulunmaktadır. 2-6 yaş aralığında ise çocuğun psikososyal gelişimi açısından tıbbi bir zorunluluk olmadıkça sünnet önerilmemektedir. Diğer önerilen yaş aralığı ise 6-10 yaş aralığıdır,” şeklinde sözlerine devam etti.
Hangi Durumlarda Sünnet Yaptırılmalı veya Yaptırılmamalı?
Acil sünnet gerektiren tıbbi durumları açıklayan Akçay, “Parafimozis, yani sünnet derisinin çekildiğinde penisi sıkıp halka oluşturması ve sonrasında sünnet derisinin glans üzerine geri kaymasını engellemesi durumunda acil sünnet yapılmalıdır,” dedi. Sünnet yapılmaması gereken durumları ise şu şekilde sıraladı:
- Hipospadias varlığı
- Penis deformiteleri (gömük penis, penisteki eğiklik vb.)
- Kanama bozuklukları
- Faal balanopostit, yani peniste veya sünnet derisinde enfeksiyon
Akçay, sünneti gerçekleştirecek cerrahın bu durumları titizlikle değerlendirmesi gerektiğinin altını çizerek, “Penis deformiteleri varlığında aile bilgilendirilmeli ve cerrahi işlem ertelenmeli ya da daha karmaşık cerrahi gereksinimi hakkında bilgi verilmelidir,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Sünnet yapılacak cerrah, inmemiş testis kontrolünü de unutmamalıdır. Eğer testisler 18 aya kadar torbaya inmiyorsa, sünnet ile birlikte inmemiş testis cerrahisi de yapılmalıdır,” diye ekledi.
Sünnetin Bilinmeyen Faydaları
Akçay, sünnetin sağlık üzerindeki faydalarına ilişkin şunları belirtti: “Sünnetin idrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığını, cinsel yolla bulaşan hastalıkların (sifiliz, gonore gibi) ve HIV’in görülme sıklığını azalttığı, ayrıca penis kanserine yakalanma oranını düşürdüğü çeşitli araştırmalarla gösterilmiştir.”
Sünnet için Kullanılan Yöntemler
Akçay, “Sünnet için farklı cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler arasında giyotin, sleeve ve dorsal slit gibi teknikler yer almaktadır. Ayrıca, sünnet için özel olarak geliştirilmiş klempler de mevcuttur,” diyerek bu tekniklerin birbirine göre avantajları ve dezavantajlarının bulunduğunu ancak hiçbirinin diğerine göre üstün olmadığını belirtti. Ailelere, sünnet konusunda deneyimli bir doktor bulmalarını öneren Akçay, sünnetçi benzeri kişilere asla başvurulmaması gerektiğini ve bunun hukuki bir suç olduğunu hatırlattı. “Hekimler arasında sünneti sıklıkla uygulayanlar üroloji, çocuk cerrahisi ve genel cerrahi uzmanlarıdır,” dedi.
Sünnet Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Akçay, sünnetin genel veya lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini belirtti. “Cerrahi sonrası enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla yara çizgisine 4-5 gün boyunca antibiyotikli krem uygulanması önerilmektedir. Bu süreçte su ile temas edilmemesi önem taşımaktadır,” diye ekledi. Ayrıca, “İlerleyen günlerde ılık suya oturma banyoları önerilmektedir. İlk günlerde sünnet insizyon çizgisinde dairesel bir ödem oluşması normaldir. Bu ödem, zamanla azalırken yara çizgisinde kabuklaşmalar meydana gelebilir. Ilık suya oturma banyoları, bu süreçte yararlı olacaktır,” şeklinde önerilerde bulundu.
Kilolu Çocuklarda Sünnete Dikkat
Sünnetin cerrahi bir işlem olduğunu vurgulayan Akçay, doktora başvurulması gereken durumları şöyle açıkladı: “Cerrahi sonrası kanamanın devam etmesi, glans dediğimiz mor-pembe renkli penis başında olağandışı bir morarma, yara sınırından iltihap gelmesi veya çocukta ateş oluşması durumunda derhal doktora başvurulmalıdır. Ayrıca, kilolu çocuklarda penis derisi kesildikten sonra yapışma durumu yaşanabilmektedir. Bu durumlarda aileler iyi bir şekilde bilgilendirilmeli ve penis şaftından köküne doğru birkaç kez kaydırma hareketi yapılmalıdır.”
İdeal Sünnet Zamanı: İlk 2 Yaş
Akçay, “Penis kanseri gibi hastalıklara karşı koruyucu etkisi düşünüldüğünde, sünnetin özellikle ilk 2 yaş içinde gerçekleştirilmesi önerilmektedir,” diyerek sözlerini tamamladı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)