TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Kurtuluş Aksu, Türkiye’de ve dünyada artan hava kirliliği ve bu durumun beraberinde getirdiği problemleri değerlendirdi. Hava kirliliği, insanlar için zararlı maddelerin havadaki varlığı olarak tanımlanmaktadır. Sanayi devrimi ve kentleşme ile birlikte hava kirliliği gerçek bir küresel sorun haline gelmiştir. Özellikle partikül madde hava kirliliği, kentsel alanlarda önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gelişmiş ülkelerde hava kalitesi iyileşirken, gelişmekte olan ülkelerde ise hava kirliliği giderek artmaktadır.
Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Hava kirliliği, astım, KOAH, alt solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıkların artmasına ve erken ölüm riskinin yükselmesine neden olmaktadır. Özellikle trafik kaynaklı hava kirliliğine uzun süre maruz kalmanın solunum sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Çocuklarda ve yetişkinlerde hava kirliliği ile akciğer fonksiyonu arasında negatif ilişkiler gözlemlenmiştir. Hava kirliliğinin astım alevlenmelerinde etkili olduğu da belirtilmektedir.
Hava Kirliliği ve Alerjik Hastalıklar
Hava kirliliği, polen alerjisi olan hastalarda astım alevlenmelerine neden olabilir. Alerjenlerin atmosfere salınmasını artırabilir ve solunum yolu mukozası ile etkileşimini artırarak alerjik reaksiyon riskini yükseltebilir. Küresel ısınma ve aşırı iklim olayları, alerjenlerin yayılmasına ve alerjik reaksiyon riskinin artmasına katkıda bulunabilir.
Hava Kirliliği ile Mücadele
Halk sağlığını korumak adına hava kirliliği ile etkin bir şekilde mücadele edilmelidir. Politika önlemleri, örneğin tütün kullanımının kısıtlanması gibi adımlar hava kirliliğine bağlı hastalıkların azaltılmasında etkili olabilir. Maruziyetin zararlı bileşenlerini azaltmaya yönelik politika değişiklikleri, solunum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeye yardımcı olabilir.