Akciğer fonksiyonlarını geri dönüşümsüz olarak kaybeden ve medikal tedavilere yanıt vermeyen hastalarda tercih edilen son tedavi seçeneği olan akciğer nakli, özellikle kronik obstrüktif akciğer hastalığı, idiyopatik pulmoner fibrozis, kistik fibrozis, pulmoner arteriyel hipertansiyon ve bazı romatolojik hastalıklarda uygulanmaktadır. Prof. Dr. Elif Küpeli, akciğer nakli konusunda önemli bilgiler veriyor.
Akciğer nakli, diğer organ nakillerine kıyasla daha risklidir. Organ reddi riski yüksek olup, enfeksiyonlara karşı daha hassas bir süreçtir. Nakil adayları, detaylı değerlendirmeler sonucunda uygun bulunduklarında Türkiye Organ ve Doku Kayıt Sistemi’ne kaydedilerek beklemeye alınmaktadır.
Akciğer Nakli Sonrası Yaşam
Akciğer nakli sonrasında hastaların iş ve günlük yaşam aktivitelerine dönüş süreci, nakil sonrası takip ve tedavilerin düzenli bir şekilde devam ettirilmesine bağlıdır. Hasta, organ reddini önlemek amacıyla ömür boyu bağışıklığı baskılayıcı ilaçları kullanmalıdır. Bu durum, enfeksiyon riskini artırabileceğinden hasta, enfeksiyon riski taşıyan ortamlardan uzak durmalı ve hijyen kurallarına dikkat etmelidir.
Akciğer nakli sonrası normal yaşama dönüş sürecinde, iş hayatına geri dönme süresi genellikle 1 yıldır. Eğer hasta öğrenci ise, 6 ay sonra durumunun uygun olması durumunda okula dönebilir. Ancak her hasta farklı olduğundan, bu süreçler bireysel olarak değerlendirilmelidir.
(BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)