Tromboz, damar tıkanıklığına işaret eder ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Reyhan Küçükkaya’ya göre, istatistiklere göre her 4 kişiden biri tromboz nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Damar tıkanıklıkları, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Herkesi etkileyebilen tromboz, cinsiyet veya ırk ayrımı yapmaz ve bazı basit önlemlerle önlenebilir.
Trombozun Oluşumu ve Belirtileri
Tromboz, damarların tıkanması sonucunda meydana gelir. Damarlardaki yağ ve kireçlenmeler, kanın hızla pıhtılaşması, dış etkenlerin damara baskı yapması veya travmalar damar tıkanıklığına neden olabilir. Tromboz belirtileri damarın türüne göre değişebilir. Kalp, beyin ve akciğer damarlarının tıkanması en ciddi sonuçları doğurabilir ve acil müdahale gerektirebilir.
Tromboz Tedavisi ve Önlenmesi
Tromboz tedavisi, damar tıkanıklığının türüne ve şiddetine göre farklılık gösterebilir. Bacakta toplar damar veya atar damar tıkanıklığı, belirtileri ve tedavi yöntemleri açısından farklılık gösterebilir. Pıhtı oluşumunu engellemek için hareket etmek, sağlıklı beslenmek, sigaradan uzak durmak gibi basit önlemler alınabilir. Risk faktörleri arasında ileri yaş, sigara içme, obezite, hareketsizlik, gebelik, kan yağlarının yüksek olması gibi durumlar bulunmaktadır.
Genetik Faktörler ve Tromboz
Toplumun %8-10’unda kanın pıhtılaşmasını kolaylaştıran genetik faktörler bulunmaktadır. Özellikle gençlerde belirgin bir pıhtı oluşumu varsa veya ailede pıhtı geçmişi mevcutsa genetik nedenler araştırılmalıdır. Kan sulandırıcılar ve pıhtı eriten ilaçlar ile tromboz tedavi edilebilir. Ayrıca, doğum kontrol ilaçları ve östrojen içeren ilaçlar gibi faktörler pıhtı riskini artırabilir ve dikkatle kullanılmalıdır.