Aşkın Nörobiyolojik Altyapısı ve Araştırmalar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aşkın insanlık tarihi kadar eski olduğu bilinen bir gerçek. Ancak Prof. Dr. Öget Öktem Tanör’e göre, aşkın nörobiyolojik altyapısının araştırılması yeni bir konu. Teknolojinin gelişmesiyle 2000’lerde başlanan araştırmalar, romantik aşkın ve anne sevgisinin beyinde ortak bölgeleri harekete geçirdiğini ortaya koydu.

Aşkın Fizyolojik Etkileri ve Zamanlaması

Prof. Dr. Öktem Tanör, romantik aşkın yüksek seyreden stres hormonlarının 2 yıl sonra düşmeye başladığını belirtiyor. Bu durumu çocuk yapmayı düşünenler için uygun bir zaman olarak gösteriyor. Aşık çiftlerdeki stres hormonlarının düşmesiyle çocuk yetiştirmenin daha olumlu bir süreç olabileceği vurgulanıyor.

Aşkın ve Anne Sevgisinin Beyindeki Benzerlikleri

Aşkın ve Anne Sevgisinin Beyindeki Benzerlikleri

Prof. Dr. Tanör, aşık çiftlerle annelerin beyinlerinde ortak aktif alanlar bulunduğunu belirtiyor. Semir Zeki’nin yaptığı araştırmalara dayanarak, aşkın zirvesinde olan çiftlerle anneler arasında beyinde benzerlikler tespit edildiğini açıklıyor. Bu benzerlikler, ödül sisteminin harekete geçerek insanda tarif edilemeyen bir mutluluk duygusu oluşturduğunu ifade ediyor.

Bununla birlikte seratonin seviyesindeki azalmanın aşık kişilerde bir tür obsesyon yarattığını ve çeşitli duygusal etkilere neden olduğunu belirtiyor. Aşık kişilerde Oksitosin ve Vazopressin hormonlarının artış gösterdiğini ve bu hormonların aşık kişilerde doğum sancısı benzeri kasılmalar oluşturduğunu açıklıyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Aşkın Nörobiyolojik Altyapısı ve Araştırmalar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir